Joker, DC evreninin en tehlikeli karakterlerinden birisi olarak bilinen, okuyucu ve izleyiciler tarafından oldukça ilgilenilen bir karakter olarak karşımıza çıkmakta. Tarihte birçok defa deli ve oldukça çılgın karakter gördük. Ancak hiç şüphe yok ki hiçbiri Suçun Palyaço Prensi olan Joker kadar sevilmedi. Joker oldukça kötü bir karakter olmasına rağmen daima hayranlar tarafından büyük bir sempati ile karşılandı. Ne kadar zeki bir karakterle rekabet ederse etsin hep ondan bir adım önde oldu. Değişken özellikleri sayesinde ise onu birçok farklı şekilde gördük.
Joker, baş düşmanı olan Batman‘e olan zıtlığı ve muhtemelen akıl sorunları sebebi ile kaybettiği vicdanı ile asla normal bir şekilde görünmedi. Şimdiye kadar bazen bütün evrenin başını belaya sokan bu deli adamı durdurmak hiç de kolay olmadı. Tanrısal varlıklara bile kafa tutacak bir zekaya sahip olan Joker‘in kim olduğu ise hep bir merak konusuydu. Peki hazırlıklı bir Batman‘i bile alt edebilecek olan bu deli karakter kimdir gelin hep beraber inceleyelim.
DC Karakterleri Güç Sıralamasıİçindekiler
Özetle Joker Kimdir?
Joker, DC Comics evrenindeki en ikonik ve karmaşık kötü karakterlerden biridir. Genellikle Batman’in baş düşmanı olarak tanımlanan Joker, kaotik doğası, çılgın mizah anlayışı ve zihinsel dengesizliğiyle bilinir. Gerçek adı bilinmese de, Gotham City’nin suç dünyasında adı herkesçe bilinir. Yeşil saçları, beyaz yüzü ve kırmızı dudaklarıyla tanınan Joker, toplumun normlarına karşı çıkar, kaosu yaymak için sürekli olarak Batman ile mücadele eder ve kötülüğünün ardında derinlemesine bir psikoloji yatar. Joker, çizgi roman dünyasının en önemli ve etkileyici karakterlerinden biri olarak kabul edilir ve birçok farklı hikaye ve yorumla okuyucuları şaşırtmaya devam eder.
Künye
- Adı: Joker
- Gerçek Adı: Bilinmiyor (Farklı çizgi roman hikayelerinde farklı gerçek isimler önerilmiştir, ancak hiçbiri resmi olarak doğrulanmamıştır.)
- Yayımlayan: DC Comics
- İlk Çıkışı: Batman #1 (1940)
- Yaratıcıları: Bill Finger, Bob Kane, Jerry Robinson
- Tür: Süper kahraman/villain
- Cinsiyet: Erkek
- Boy: Genellikle Batman ile aynı boyda olduğu varsayılır, yani yaklaşık olarak 6 fit (1.83 metre)
- Kilo: Genellikle belirtilmemiş veya değişkenlik gösterir.
- Saç/Kıl Rengi: Joker’in yeşil saçları ve beyaz yüzüyle tanındığı bilinir.
- Bulunduğu Takımlar: Joker genellikle kendi başına hareket eder ve nadiren diğer kötü karakterlerle takım oluşturur.
- Unvanları: Joker, “Clown Prince of Crime” (Suçun Prens Jokeri) ve “Harlequin of Hate” (Nefretin Arlekin’i) gibi birkaç farklı unvana sahiptir.
Joker Nasıl Ortaya Çıktı?
Batman, 1939’da Detective Comics serisinde görüldükten sonra önemli sayılabilecek bir ilgi kazandı. Bunu geliştirmek amacıyla 1940 yılında kendisine ait bir seri yayınlanmaya başladı. Batman‘i yaratan çizer Bob Kane ve yazar Bill Finger karakterin kendi serisinde de çalıştılar. Batman zıt bir baş düşman yaratmak isterken Bill Finger ve Jerry Robinson tarihteki en ikonik kötülerden biri olan Joker‘i yarattı. Joker, ilk çıktığı zamanlarda oldukça karanlık bir havadaydı. Kendi zevki için insanları öldürüp Gotham‘a dehşet saçıyordu. Daha sonralarda ise karakter sürekli şakalar yapan ve kişilik olarak da palyaço görünümünü yakalayan birine dönüştü.
Joker’in Hikayesi
Joker hikayesi ile birlikte en çok merak edilen DC karakterlerinden birisidir. Birçok filmde ve çizgi romanda farklı farklı hikayelerle tanıdığımız Joker’in net bir geçmişi olduğunu söylemek mümkün değil. Joker’in geçmişine ilk defa Detective Comics‘in 168. saysında indik. The Man Behind The Red Hood hikayesi ile Joker 1951’de ilk defa bir geçmişe sahip oldu. Hikayeye göre Joker geçmişinde Red Hood isimli bir hırsızdı. Bir gün bir kumar şirketini soyduktan sonra atık kimyasalların olduğu bir nehirden yüzerek kaçmak zorunda kaldı. Bu olayın ardından yüzü beyazlamış ve saçının rengi değişmişti. Bu olayın ardından ise akıl sorunları yaşamaya başladı ve bildiğimiz Joker’in karakter özelliklerinin temeli burada atıldı.
Alan Moore‘un kaleme aldığı ölümsüz eser The Killing Joke‘da ise daha korkunç bir geçmiş bizi karşılıyor. 1986’da yayınlanan çizgi romanda Joker’in eskiden bir kimyager olduğunu öğreniyoruz. İnsanları güldürmeyi çok seven karakterimiz bu olayı neredeyse bir takıntı haline getirir ve komedyen olmak için işini bırakır. Bu işte çok başarısız olması ile birlikte oldukça büyük bir çöküş yaşar. Kazanç elde etmek zorunda olan Joker, bir suç çetesi ile eski patronunu soyar. Burada bir kimyasal kazanının içine düşen Joker hamile olan eşini de kaybeder. Artık tamamen delirir ve insanlara dehşet yaşatmaktan zevk alan bir hale gelir. Bu hikaye bizlere sadece tek bir günün nelere sebep olabileceğini çok etkileyici bir biçimde anlatmıştı.
Film ve Dizilerde Joker’in Geçmişi
Muazzam oyuncu kadrosu ve müzikleri ile Batman‘in 1989’da vizyona giren filmi bizlere ilk defa sinemada Joker‘in geçmişini anlattı. Bu hikayede Joker, geçmişinde Jack Napier olarak bilinen bir seri katildi. Carl Grissom için çalışıyordu ancak Grissom’un kız arkadaşının Napier ile gizli bir ilişkisi vardı. Grissom bunu bir şekilde öğrendi ve Napier’i öldürmek için bir plan hazırladı. Planı başarısız olan Grissom ne kadar büyük bir suç dehası yaratacağını farkında değildi. Gotham City Polis Departman’ı Grissom’un şikayeti ile Napier’in katil olduğunu öğrenmişti. Batman polisler ile onu yakalamışken Napier, kimyasaldan oluşan bir havuza düştü. Bu hikayeye göre Napier, Bruce Wayne‘in ebeveynlerini öldüren kişiydi. İnanılmaz derecede etkileyici olan bu hikaye ile ilk defa bu ikilinin birbirini var ettiğini sinemada izlemiş olduk.
Şimdiye kadar ki en iyi süper kahraman filmlerinden biri olan Dark Knight‘da ise Joker bizzat kendi ağzından iki farklı hikaye anlatmıştı. Bu hikayelerden ilkinde Joker babasınına alkolik biri olduğunu söyler. Alkolü fazla kaçırdığı bir gecede oğlunun ciddiyetinden rahatsız olan baba, bıçak ile oğlunun ağzını keser. Bu sahne bize akıllara kazanan ”Neden bu kadar ciddisin?” repliğini de hediye etmişti. Bir diğer hikayesine göre ise Joker ağzını eşi için kestiğini söyler. Suç çeteleri ile başı derde giren Joker’in eşi işkence olarak ağzının kesilmesiyle karşılaşır. Joker de ona destek olmak için ağzını keser ancak eşi çok çirkin göründüğü için onu terk eder.
Bu hikayeler ile birlikte Joker’in çok fazla şey anlatmayı deneyen aşırı dengesiz bir kişiliğe sahip olduğunu görüyoruz.
Tarihin en iyi animasyonlarından biri olarak gösterilen Batman: The Animated Series‘da ise Joker geçmişinde bir gangster çetesine liderlik ediyordu.
Joker’in Yaptığı Çılgınlıklar
Joker DC Comics kötü karakterlerinden birisi olarak, daima dehşet sınırlarını belirleyen bir imaj çizdi. Kim ne yaparsa yapsın Joker daima ondan çılgınca bir şey yaptı ve buna kahkahalar ile güldü. Batman gibi dirençli ve yıkılması neredeyse imkansız bir karakteri birçok defa çöküşe uğrattı. Peki Joker’in şimdiye kadar yaptığı en çılgınca işler nelerdi? Bir keresinde balıkların yüzünde korkunç bir gülümsemeye sebebiyet veren bir gazı denizlerde yaymayı denemişti. Bu olayı neden yapmak istediğini soran bütün herkesi ise acımadan öldürdü ya da işkence etti. Joker‘e göre sadece eğlenmek ve ciddiyetten uzaklaşmak önemliydi. Ne kadar canice olursa olsun.
Death of the Family
Çizgi roman dünyasında ilk kez bir karakter ölümünün oylarla belirlendiği Death of the Family hikayesinde Joker en etkili kişiydi. Hayranlar oylama sonucu 2. Robin olan Jason Todd‘un ölümünü seçtiler. Bir levye ile Jason’u neredeyse felç eden Joker ardından Batman‘in psikolojisini iyice çökertmek için annesi ve Jason‘u bomba dolu bir depoya kitledi. Onları kurtarmaya yetişemeyen Batman, ciddi anlamda mahvolmuştu.
Yine Death of The Family serisinde Joker belki de sadece canı sıkıldığı için yüzünü kesip yarım yamalak bir şekilde tekrardan dikişlemişti. ” Daha fazla maske yok! ” cümlesini kuran Joker bu olay ile birlikte deliliğin sınırlarını ne kadar zorlayacağını da göstermişti.
Batman: Killing Joke
Joker geçmişini de gördüğümüz Killing Joke serisinde ise Jim Gordon‘u dehşete düşüren bir olaya imza attı. Beklenmedik bir saatte Jim Gordon’un kızı Barbara’yı ziyaret eden Joker onu silah ile felç bıraktı. Üstelik bunu yaparken üstünde tatil kıyafetleri vardı. Bu olaydan sonra ise Barbara, Oracle adı ile Batman‘e yardımcı olmaya devam etti. Bildiğiniz üzere Harley Quinn, Joker‘e saplantılı derecede aşık. Joker aynı duyguları beslemese bile birçok defa Harley’in bu duygularını test etti. Normal bir insanın katlanamayacağı işkencelere maruz kalan Harley, yine de Joker‘e bağımlı kalmaya bazı anlar hariç olsa bile devam etti. Öyle ki Joker bir defasında onu sırtlanlara yem etmeye kalkmıştı.
Harley Quinn ve Joker İlişkisiSinemada Joker
Sinemada birçok defa farklı şekillerde gördüğümüz Joker, ilk olarak 1966 yılında net bir şekilde karşımıza çıktı. Cesar Romero‘nun oynadığı karakter oldukça eğlenceliydi ve tam bir palyaçoyu yansıtıyordu.
Batman (1989)
Daha sonra ise 1989 yılında Tim Burton’un yönettiği ve bütün havasını yansıttığı Batman filmi ile Joker tekrar karşımıza çıktı. Jack Nicholson gibi bir efsanenin canlandırdığı Joker, bu defa bir geçmişe sahipti. Çok fazla dehşet saçmasının yanı sıra kendisini güldürse de bizi düşüncelere sürükleyen repliklerini ilk defa bu filmde görmüştük.
Batman: Animated Series
1992 yılında ise Batman: Animated Series yayınlandı. Burada karakterimizi Star Wars‘dan tanıdığımız Mark Hamill seslendirdi. Mark Hamill, halen bazı yapımlarda Joker‘i seslendirmekte. Hiç şüphe yok ki Joker, Hamill’in muazzam seslendirmesiyle birleşince bambaşka bir hal alıyor.
The Dark Knight
2008 yılında ise Christoper Nolan‘ın Batman üçlemesinin ikinci filmi olan Dark Knight vizyona girdi. Burada yine deliliğin sınırlarını zorlayan çok daha farklı bir Joker ile karşılaştık. Karakteri genç yaşta hayatını kaybeden efsane oyuncu Heath Ledger canlandırmıştı. Usta oyuncu Heath Ledger’ı saygıyla anıyoruz.
Suicide Squad
2016 yılında ise DCEU bünyesinde bir Suicide Squad filmi vizyona girdi. Burada oldukça sadist ve nadir görünümlü bir Joker ile karşılaştık. Karakteri Jared Leto canlandırdı ancak Leto’nun birçok sahnesi filmden kesilmişti. Bu sebeple Leto dahil birçok kişi filmi ağır eleştirilere tabii tuttu.
Joker (2019)
Son olarak ise 2019 yılında Joaqin Phoneix‘in Oscar ödüllü performansı ile nihayet solo bir Joker filmi gördük. Onu anlamanın ne kadar zor olduğunu gösteren bu film neredeyse hiç olumsuz eleştiri almamıştı.
Lego Filmlerinde
Ayrıca Joker’in Lego versiyonunu birçok defa gördük. Bildiğiniz üzere DC karakterlerini Lego versiyonları oldukça seviliyor. Lego olarak Joker, tıpkı diğer karakterler gibi oldukça eğlenceli bir görünümde. Joker’i bir Lego olarak da gülüşüyle efsaneleşen Mark Hamill seslendiriyor.
Joker’in solo filmini görmüş olsak dahi karakter henüz DCEU‘da büyük bir olay sebep olmadı. Umarız onu DC Evreninin ilerideki yıllarda çıkaracağı heyecan verici filmlerde etkili bir biçimde görürüz.
Hikayeler farklı ama hepsinde dengesiz ve korkutucu 🤪 (Aynı zamanda da etkileyici 👍)