Black Widow Film İncelemesi | Natasha’nın Gerçek Hikayesi!

COVID-19’dan dolayı ertelene ertelene yıllar boyunca bizleri bekleten Black Widow filmi artık vizyonda! Black Widow, Marvel Sinematik Evreninde kendi solo filmi hak eden en önemli karakterlerden birisi iken bu kadar gecikmelerini anlayabilmiş değiliz. İlk olarak sinemada 2010 yılında gözüken karakter tam olarak 11 yıl sonra kendi solo filmine kavuşabildi ancak bunun içinde resmen Infinity War zamanından beri biliyoruz.

Başarılı Bir Aksiyon, Başarısız İşleyiş

Film Captain America: Civil War ve Avengers: Infinity War arasındaki bir zamanda geçiyor bu da aslında bir noktada hikayeyi hem kısıtlıyor hem de aceleye getirmiş oluyor. Hikayede ne olursa olsun sonu belli dedirtiyor o yüzden de filmin genel ve tatmin edici bir hikayesi yok. Sadece Natasha‘nın geçmişi ile aile bağlarını iyi ve derinlemesine öğrenmiş oluyoruz. Bu da bazılarını tatmin etmiş olabilir ancak beni pekte etmedi.

Filmin dövüş koreografileri gayet hoş ve bazı yerlerde ağzım açık izledim. Lakin diğer yerlerde de “bu kadının kolu, bacağı nasıl kırılmıyor?” diye sorgularken buldum kendimi. Yani bazı yerlerde de aksiyon ve dövüş öyle yükseliyor ki biz Natasha‘ya bir şey olmayacağını bildiğimiz için biraz rahatlıyor, nasılsa Avengers: Endgame‘de ölecek diye düşünüyoruz.

Filmin bana göre sadece 2 yıldız oyuncusu var. Tema aslında şu; Biz Natasha‘ya veda edeceğiz ama elimizde Yelena da var ve evet Yelena filmi taşıyanlardan biri, birkaç sahnede de Natasha‘nın yıldızını söndüğünü söyleyebilirim. Karakter genel olarak tatlı ve her izleyiciyi sevdirebilecek biri bu yüzden filmde kendisi hiç sırıtmıyor ve bundan sonrası için de MCU‘da önemli biri olacağının altını çizebilirim.

Genel olarak derinlemesine hikayeyi anlatmak istemiyorum henüz ama filmin en zayıf yönüne gelirsek… Marvel filmlerinin önemli noktalarından biri yani düşmanın hikayesi ve işleyiş biçimi. Bu Antman and the Wasp‘da bana çok önemli gelmişti çünkü oradaki düşman o kadar kötü ve basit gelmişti ki Marvel bundan sonrası için düzelir diye düşünürken Black Widow‘da düşmanı işleme açısından biraz sınıfta kalmış.

Taskmaster çizgi romanlardakinden çok daha farklı bir şekilde işlenmiş ve onun arkasındaki asıl düşmanında “Tek emrimle dünyayı ele geçirebilirim” düşüncesi filmi biraz zayıflatan ve klişe bir hale getiren bir yön olmuş. Peki düşmanın hiç mi elle tutulur bir yanı yok? Var tabi ki yine dövüş sahneleri ve düşmanın ortaya çıktığı sahnelerde ki gerilim gayet iyi olmuş ama onun dışında pek de bir şey yok.

Müzikleri ve efektleri hoş ancak onun dışında yukarıda dediklerimin hepsi geçerli… Kısacası Black Widow iyi bir aksiyon filmi ancak yeterince iyi olan bir Marvel filmi değil. Sizlerin de düşüncelerini yorumlara bekliyoruz.