Wonder Film İncelemesi: Deforme Olmuş Bir Hayat

Duyduğum kadarıyla 2017’nin hiç şüphesiz en kaliteli dram işlerinden birisi olan Wonder filmini hâlâ izlemeyenler varmış. Bugün sizlerle birlikte bu şahane filmi inceleyeceğiz ama öncelikle filmi izlemeden önce bu metini okumanızı önermem çünkü yazıda bolca spoiler var. Keyifli okumalar…

Wonder Film İncelemesi

Auggie Pullman yüzünde çok büyük deformasyon olan bir çocuktur. Treacher Collins sendromu adı verilen bir hastalıktan dolayı yüzü doğumundan berri deforme olmuş durumda. Yaşıtlarından biraz daha farklı olan karakterimiz toplumun dışlanmasına maruz kalan bir 5. sınıf öğrencisidir. Farklı görünümünden dolayı insanlar tarafından bir hayli dışlanan Auggie’nin her ne kadar Annesi aracılığıyla evde eğitim görse de artık okula başlaması gerekmektedir.

Evinde eğitim aldığı süre zarfında hiçbir şekilde dış dünya ile iletişime geçemeyen Auggie, okula giderken yaşayacağı zorluğun farkındadır fakat ailesi için bu zorluğu göze alıyor diyebiliriz. Auggie dış dünya ile tanışmaya başladığında hem kendisini hem de ailesini zorlu günler bekliyor fakat ileri ki zamanlarda duyarlı insanların yardımıyla hikayemiz çok farklı bir noktaya ulaşıyor.

Auggie, daha okulu başlamadan bile sınıf arkadaşlarının garipsediği gözlemciliğini fark ediyor ve ilk günden okuldan nefret ediyor. Daha sonrasında Jack Will ve Summer ile olan arkadaşlığı kendisine okulu sevdiriyor devamında da daha farklı insanlar ile birlikte de gerçek dostluklar kuruyor. Auggie’nin yaşadığı dramatik öyküyü izlerken bir yanda da aslında beni en çok etkileyen olay olan yan karakterlerin de bu süreçte neler yaşadığını izleyebiliyoruz. Evet Auggie gerçekten de çok acı ve dışlanmışlıklar dolu bir hikayeye sahip bir başrol karakter ama film kendini sadece onun çevresinde dönmekten kurtarıp her ne kadar istemese de Auggie’nin etrafına sebep olduğu zararları da izletiyor. Ve bu hikayede en çok etkilenen isimlerden birinin de bizzat Auggie’nin öz ablası Olivia olduğunu görüyoruz.

Öncelikle Jack’den başlayalım. Auggie hayatı boyunca dışlanmış ve dışlanmaya devam edilen bir çocuktur. Dış görünüşünden dolayı başlarda hiçbir arkadaşı olmayan karakterimiz, daha sonrasında Jack Will ile arkadaşlık kuruyor. Fakat Jack başlarda bu arkadaşlığı kendi isteği ile sürdürmüyordu. Bursa ihtiyacı olan ve müdürün isteği üzerine Auggie ile “zorla” arkadaşlık kuran Jack daha sonrasında yaptığı hatanın farkına vararak güzel bir arkadaşlığa ilk adımını atıyor. Sonrasında da Olivia‘ya geçiyoruz:

Olivia kardeşi ve ailesini seven bir yan karakter. Auggie’nin yaşadığı travmaların farkında olsa da anne ve babasının kardeşini “ben merkezci” yapması sonrasında da kendisinin dışlanmış hissetmesini hissetmemiz ile işin rengi oldukça değişiyor. Olivia’nın o dönemler en yakın arkadaşı Miranda ile de yaşadığı zıtlaşmışlık karakteri çokça etkilediğini görebiliyor, sonrasında da Olivia’nın da bu süreçte neler yaşadığını izliyoruz. Gelecek süreçte de Miranda’nın kendini uzaklaştırma sebebinin de ailesinde bir takım problemler olduğundan kaynaklandığını öğreniyoruz.

Yani kısacası Wonder hikayesi bizlere olayları sadece Auggie‘nin gözünden değil, arkadaşı Jack Will, ablası Olivia ve arkadaşı Miranda‘nın gözünden de anlatıyor. Ve bu bana göre filmi kesinlikle çok daha etkileyici kılan bir durum. Buradan filmin görüntü yönetmenlerini ve senaristlerini çokça tebrik ediyor sizleri bu şahane film hakkında ki düşüncelerinizi yorumlara alıyorum.