Walt Disney Hakkında İnandığınız Yanlış Şeyler

Kaç iş adamı ve şirket kurucusu milyarlarca insan tarafından ad ve soyadları ile tanınıyor? Ve kaç kişi alçak gönüllü sanatçılar olarak başlayıp dünyanın en etkili, güçlü ve karlı şirketlerinden birini kurup başladığı şekilde devam edebiliyor? Çok fazla değil ve Walt Disney muhtemelen her iki kategoride ki tek kişidir. Walt Disney hikayesi sadece Amerika‘da, 20. yüzyıldan kalma bir başarı hikayesidir. Hikaye her ne kadar klasik olsa da bütün olaylara toz pembe bir şekilde bakmamak gereklidir. Çünkü gözümüze bir perde çeker ve bu olaylara ona göre bakarsak önümüzü ve gerçekleri görmemiz çok zor olur. Bugün bu yazımızda sizler için bu sır perdesini kapatıp her şeyi ortaya dökeceğiz. Ve bu pek hoşunuza gitmeyebilir…

Walt Disney Robinson’ın Küçük Bir Kasabasında Doğdu

Girişimcilik ve sıkı çalışma gibi erdemlerin amblemi olan Walt Disney; beyzbol, elmalı turta ve fahiş eğlence parkı bilet fiyatları olarak iyi bilinen, ilham verici ve tüm Amerikalılar gibi bir başlangıç ​​hikayesine sahiptir. Disney‘in kariyeri, Walt dokuz yaşındayken ailesinin taşındığı Kansas City‘deki bir reklam ajansında sanatçı olarak ciddi bir şekilde başladı. Orta batı metropolüne taşınmadan önce Disney, çocukluğunu küçük ve pastoral Robinson, Illinois kasabasında geçirdi. Chicago‘ya ulaşmak için yeterli parayı kazanmaya çalışırken Disney‘in ailesi geçici olarak Robinson‘a yerleşti. Zaten kısa bir süre sonra da Walt Disney doğdu.

Ancak Snopes‘a göre bu sahte. Bu detaylar, 1982’de Robinson Argus‘ta yaşlı bir yerel sakinin güvenilmez hatıralarına dayanıp gururla yayınlanan bir hikayeden geliyor. Gerçekte, Walt Disney‘in 1901’de doğumu sırasında, ailesi Chicago‘da yaşıyordu ve biri Walter adında olmak üzere üç çocukları daha vardı. Yani kısacası Disney aslında Chicago‘da doğdu ve bir sürü de kardeşi vardı.

Walt Disney, Mickey Mouse’u Yarattı

Walt Disney, büyük bir animasyon stüdyosu, bir eğlence grubu ve tema parkları zincirine yol açacak kadar başarılı bir karakter olan Mickey Mouse ile eş anlamlıdır. Tüm bunlar, Walt Disney‘in Mickey‘i 1928’de bir tren yolculuğu sırasında eğlence işine girme girişimlerinin ne yazık ki başarısız olduğu resmi Disney hattıyla ima etmek içindi. Ancak, A Mouse Divided (New York Post aracılığıyla) yazarı Jeff Ryan‘a göre; Walt Disney, Mickey Mouse karakterini icat etmedi ve ilk kez çekmedi bunları ilk yapan kişi Ub Iwerks dır.

Disney ilk olarak 1919’da Kansas City‘de sanatçı olarak çalışırken Iwerks ile bağlantı kurdu ve sonunda karikatür stüdyolarını oluşturdu. 1920’lerin sonunda, kötü bir iş anlaşması, orta derecede başarılı karakterleri olan Şanslı Tavşan Oswald‘ın kaybına yol açtı. Bu yüzden işe koyuldular ve Iwerks bir inek, at, köpek ve kurbağadan bazı karikatür resimleri çizdi. Disney hiçbirini beğenmedi ve Iwerks‘in bir fare çizmesini önerdi.

Iwerks çok geçmeden Mickey Mouse olarak bilinen karakterin temel tasarımını geliştirmişti. Disney ve Iwerks‘in yaratıcı ortaklığı daha sonra dostane olmayan bir şekilde bozulduktan sonra Disney, Mickey‘i bir trende nasıl yarattığı hakkında sahte bir hikaye anlatmaya başladı ve Iwerks‘i tamamen hikayenin dışında bıraktı.

Walt Disney Açıkça Yahudi Aleyhtarıydı

1994 Simpsons bölümü olan “Itchy & Scratchy Land” Disney için her şeyi pahasına şakalar ile dolu. Bart and Lisa çizgi filmleri “Steamboat Itchy” ve “Nazi Supermen Are Our Superiors” i içeren bir Walt Disney standı olan Itchy & Scratchy yaratıcısı Roger Meyers Sr. hakkında kısa bir film izliyorlar. Bu, Meryl Streep‘in 2014 Ulusal İnceleme Kurulu Ödülleri’nde yaptığı bir konuşma ile desteklenen Yahudi insanlardan nefret ettiği fikrini salladı, burada adamın “Yahudi karşıtı bir lobi grubu oluşturduğunu ve desteklediğini” söyledi.

Tüm bunlar, Disney‘in prodüksiyon stüdyosunun kişisel bir turunu “Hitler’in Üçüncü Reich’in resmi film belgeseli Leni Riefenstahl’a” Nazi tarafından organize edilen sinagogları yok eden terörist saldırısından bir ay sonra gelen bir tur olan Leni Riefenstahl‘a verdiği 1938 olayından kaynaklanabilir. Yahudi şirketlerine aitti ve yaklaşık 100 Yahudi insanı öldü. 

Disney, Riefenstahl‘ın Almanya’da düzenlenen 1936 Olimpiyatları filmlerini göstererek lehine dönme çabalarını reddetti, ancak Nazilerle olan ilişkisi sonsuza dek itibarını zedeledi. Sonrasında Walt Disney: The Victory Of The American‘ı yazan ve Disney‘in tüm kişisel kağıtlarını okuduğunu iddia eden Neal Gabler, Disney‘in herhangi bir şiddetli Yahudi nefretine dair çok az kanıt olduğunu söyleyip durumu örtbas etmeye çalıştı.

Annesinin Ölümünden Dolayı Suçluluk Duyuyordu

Disney‘in çocuk dostu animasyonlarında boylu boyunca yinelenen benzersiz ama karanlık bir unsur var. Ana karakter, filmin olayları başladığında veya filmin kendisi sırasında annelesini kaybeden bir karakterdir. Annesi olmayan bir kahramanı olan klasik Disney filmleri arasında;

• Külkedisi
• Güzel ve Çirkin
• Orman Kitabı
• Bambi
• Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler

yer alıyor. Hollywood‘un bilgisine göre; bir komplo hattının arkasında, Disney direktifi gibi hissetmesi için üzücü bir neden var. Hikaye ilerledikçe, Walt Disney‘in annesi Flora, 1938’de yepyeni evindeki yanlış çalışan bir fırından karbon monoksit zehirlenmesi yaşadıktan sonra öldü. Evi satın aldığı için Disney, annesinin ölümü için kendini suçladı ve suçluluk, annesiz figürler hakkında film çekmesine yol açtı.

Disney Logosu Walt Disney’in İmzasıdır

Walt Disney Studios geniş kapsamlı kurumsal holdingin farklı şubeleri için varyasyonlarla birlikte, dünyanın en ünlülerinden biridir. Sonuçta, logo, şirketin kurucusu, patronu ve yaratıcı kılavuzu uzun yıllardır Walt Disney‘in imzası olarak kalıyor. Bir kişinin imzasını kullanmak, aynı zamanda marka bilinci oluşturma konusunda da ilgilidir. Bu, Disney adını ve logosunu taşıyan her şeyin esasen el işi olduğunu ve efsanevi patronun kişisel olarak imzaladığını ima ediyor.

Yani en azından bu yaygın ve inanılan bir hikaye.

Ama ister inanın ister inanmayın, bu ünlü imza aslında Walt Disney‘in el yazısı adının görünüşü değildi. Çok meşgul bir adam olduğu için, asistanlar ve yardımcılar Disney‘in adını imzalama yetkisine sahipti ve bu da adamın sözde kefaretinin farklı tarihsel örneklerine yol açtı. Ve Disney, yıllar boyunca kendi imzasını uyarlayıp geliştirdi bu da karışıma daha fazla karışıklık getirdi. Her halükarda, Disney logosu olarak kullanılan imza, Disney‘in adını 1940’larda yazma biçiminin oldukça stilize bir versiyonudur. Ve kurucusundan yaklaşık yirmi yıl sonra 1984’e kadar şirketin logosu olarak tanıtılmadı.