Yarına Tek Bilet Film İncelemesi | Netflix’in İlk Türk Filmi

Netflix 3 diziden sonra ilk defa bir Türk filmi çıkardı. Bu film de Yarına Tek Bilet oluyor. Başrollerinde Dilan Deniz Çiçek ve Metin Akdülger oynuyor ve bize İstanbul’dan İzmir’e giden 2 kişinin yolculuklarını anlatıyor. Yazıda büyük bir spoiler yok yani okuduktan sonra da izleyebilirsiniz fakat bazı şeyleri de söylemek zorundayım.

Filmi izlerken ilk takıldığım şey müziklerdi. Çoğu kişinin de buna takıldığını gördüm çünkü gerçekten çok fazla müzik dinliyorsunuz. Bazı şarkıları biliyordum eşlik etmedim dersem yalan olur fakat bu kadar fazla kullanıma gerek olduğunu düşünmüyorum. Müziklerin fazlalığı dışında başka bir sorunum da var. Müziği önce normal duyuyoruz fakat sonradan kulaklıktan geliyormuş gibi. Bu yapılan bir şeydir fakat o zamanlamayı ve tekniği doğru kullandıklarını düşünmüyorum.

Çok fazla romantik film izlemedim ve genelde sevdiğim bir tür değildir fakat yine de filmi izlerken sıkıldığımı fark ettim. Fazla tesadüfe dayalıydı. Diyaloglar, olaylar, karakterler gerçek hayatta yaşanabilecek şekilde değildi. Yine de bu tür tesadüfler ve gerçekçi olmayan olayların romantik filmlerde normal karşılanan şeyler olabileceğini düşünüyorum.

Ali ve Leyla adında iki kişinin yolculuğunu izliyoruz fakat konuşmaları ve hareketleri fazla gereksiz. Sürekli birbirlerine küsüyorlar, sonra barışıyorlar, sonra dertleşiyorlar sonra tekrar küsüyorlar. Bir buçuk saatlik filmde aynı döngü birkaç defa yaşanıyor. Açıkçası ben izlerken bu konuşmalar bana çok yapmacık geldi. Diyaloglar gerçek hayatta duymayacağınız şeyler.

Filmin gerçekten hareket eden bir trende çekilmiş olduğunu hissedebiliyorsunuz. Bazı zamanlar özellikle de tren dışında geçen bir sahneyi izledikten sonra trene geri dönünce daha da gözünüze batıyor. Gerçek bir trende film çekmek çok zor olmalı, tam olmasa bile olabilecek iyi bir şekilde çözdüklerini düşünüyorum.

Genelde izleyenler aynı şeylere takılmış. Bu filmi izlemek isteyen bir arkadaşım varsa izleme diyeceğimi düşünmüyorum fakat öneri olarak söyler miyim emin değilim. Yine de Hakan Muhafız, Atiye ve Aşk 101’den sonra Netflix Türk yapımlarının daha iyi olacağını düşünüyorum. Fakat Aşk 101 içlerinde en sevdiğim yapım olarak devam ediyor. Artık romantik ve fantastik dışında şeyler izlemeyi bekliyorum.