Harry Potter Deli Mi? Seriye Bakış Açınızı Değiştirecek Teori!

Harry Potter muhteşem senaryosu, yaratıcı büyü isimleri, filmler ve kitaplarıyla gönüllerimize taht kurmayı başardı. Ancak serinin ana karakteri olan ve ”seçilmiş kişi” olarak anılan Harry Potter hakkında Tickld kullanıcılarından ”totallylegit” isimli kullanıcı hepimizi şaşırtan bir teori ortaya attı. Serinin ana karakteri Harry Potter akıl hastası olabilir! Her maddesinde soruları yanıtlayan bu teori gerçek olabilir mi?

Teori, kitapta işlenen her şeyin aslında kendini akıl hastanesinde kabul etmeyen bir çocuğun kendi hayal gücünde yarattığı olaylar olduğunu savunuyor. Harry şiddeti gittikçe artan öfke patlamaları yaşaması sonucu akıl hastanesine gönderiliyor.

Peki ya bu teorinin incelikleri neler?

Potterlar Kim? Gerçek Aile Dursleyler

Hikaye gerçek değil, hayal ürünü bu durumda Dursleyler Harry’nin gerçek ebeveynleri olabilir. Potter’lar ise sadece hayaldir. Bu şekilde iki seçenek kalıyor:

Dursley ailesi git gide akıl sağlığı sorunları ilerleyen bir evlatla yaşamayı daha fazla kaldıramıyor.

Diğer seçenek ise Dursley ailesi ona kötü davranan bir aile ve Bu Harry’nin akıl sağlığı sorunları yaşamasına sebebiyet veriyor. Harry yaşadıklarına daha fazla dayanamayıp, gerçek erkek kardeşi olan Dudley’e ağır bir şekilde tepki veriyor olabilir. Dudley bu olaydan sonra yaralanabilir ve sürekli bir şekilde hastanede tedavi görebilir. Harry bu olayı Dudley’nin poposunda sihirle çıkan domuz kuyruğu şeklinde hayal ediyor. Tüm bu yaşanan olaylar ve Harry’nin giderek kötüleşmesi onun bir çeşit özel okula gönderilmesine sebebiyet veriyor.

Harry Kelid Aynası’na Sürekli Bakıyor

İlk kitapta,yeni bir okula başlayan Harry, okulun gizli bir yerine tutulan Kelid Aynası’na fırsat bulduğu sürece bakıp duruyor. Ayna ona büyülü bir şekilde ailesinin yansımasını gösteriyor. Ancak Harry’nin ailesi ölü olduğundan mütevellit bu sadece bir hayal. Dumbledore Harry’e ciddi bir uyarıda bulunarak bu aynanın pek çok kişiyi çıldırttığını, çünkü tüm zamanını hayal dünyasında geçirmenin kişiyi gerçek dünyadan koparacağını söylüyor. Bu olaylar aslında bir çok şeyi özetliyor.

Herkes Hogwarts’ı Normal Karşılıyor

Okul kilitlenmiş durumda, içinde ise her an hayatınıza bile son verebilecek tehlikeler var. Ancak bu işte daha enterasan bir şey var: Herkes tüm bunları kabulleniyor! Okulda ki akıl hastaneleri, akıl hastaları ve korkutucu canavarları herkes normal kabul ediyor.

3 Büyücü Turnuvası

Serinin 3. kitabında (Harry Potter ve Ateş Kadehi) düzenlenen Üç Büyücü Turnuvası, katılanların fazlasıyla büyük tehlikeler yaşadığı,hatta ve hatta daha önceki zamanlarda hayatını kaybeden katılımcıların olduğu bir turnuva. Yarışmaya katılan yarışmacıların birbirini öldürmesi bile normal karşılanıyor. Şiddet eğilimi olan ve ruhsal sorunları olan çocukların gittiği okullarda alışıla gelmiş bir durum. Bu teori güçlendiren maddelerden bir tanesi.

İkinci Kişilik

Lord Vordemort tarafından öldürülen Cedric Diggory, Harry’nin zihinsel ve ruhsal sağlıkları olmasaydı nasıl biri olacağanı dair bir çeşit ”yansıma”. Cedric okulun en başarılı öğrencilerinden. Ayrıca Cedric herkes tarafından seviliyor ve fazlasıyla popüler. Ayrıca Harry’nin hoşlandığı kız olan Cho Chang ile çıkıyor.

4.kitapta Cedric, Harry’nin alter egosu olan Voldemort tarafından öldürülüyor. Ancak bu olaya şahitlik yapabilecek tek kişi Harry Potter! Kimse ona inanmıyor bu yüzden Harry, Cedric’i öldürüyor. Kimsenin Harry’e inanmaması herkesin katilin Harry olduğunu bildiği anlamına geliyor. Eğer Cedric cinayeti gerçekte yaşanmadıysa ve tamamen Harry’nin hayal ürünüyse, bu şu şekilde açıklanabilir: Harry’nin normal bir yaşam sürdürmek için şansı kalmamış olabilir.

Şiddet Eğilimli Harry ve Azkaban Hapishanesi

5. Kitap Harry’nin kuzeni veya ”kardeşi” olan Dudley’e saldırıp ona ağır bir travma yaşatması ile başlıyor. Ama Harry bu olayın Ruh Emiciler tarafından yapıldığını iddia ediyor. Ancak ruh emiciler Mugglelar tarafından görülemiyor. Haliyle yine kimse Harry’e inanmıyor. Bu olay yaşandıktan sonra Harry ifade vermek için kurulun huzuruna çağrılıyor. Kurul, Harry’nin şiddete olan eğiliminin Hogwarts’a girip giremeyecek kadar ağır olup olmadığını kararlaştırıyor. Eğer Harry Hogwarts’a gidemez ise çok daha kötü ve fazlasıyla ağır olan Azkaban Hapisanesi’ne gidebilir.

Azkaban Hapisanesi ve Delirenler

Hikayeye baktığımız zamana Azkaban’a kapatılanların delirdiğine dair söylentiler dolanıyor. Azkaban herkesin yükünü kaldıramayacağı, ağır, kasvetli ve çok ağır koşulları olan bir hapisane. Ayrıca Azkaban’ın şiddete yüksek eğilimi olan, ruh sağlığı ve akıl sağlığı bozuklukları yaşayan ve gerçekten ”kafayı yemiş” mahkumları var. Black ve Lestrange başta olmak üzere pek çok mahmuk burada adeta aklını yitiriyor.

Tom Riddle, Harry Potter mı?

Sonradan Kendisine Voldemort diyen Tom Riddle adlı gencin Harry Potter olduğu teorisini güçlendiren bir kaç ipucu var. Her ikisinin de hayatında bir çok benzerlikler var. İkisinin yetim olması, aynı asaları kullanmaları tarzında daha bir çok benzerlik bulunmakta. Öte yandan Harry’nin Voldemort’u gördügü yanılsamalar gittikçe artıyor. Hatta ve en önemlisi biraz zaman geçtikten sonra aynı şeyi düşünmeye bile başlıyorlar. Aslında aynı şeyi düşünmeleri Harry’nin zihin bozukluklarının da göstergelerinden. İlk başlarda sadece fısıltılar ile gerçekleşen ve ortaya çıkan bu düşünceler zaman ilerledikçe, olayları birbirlerinin gözünden görme ve birbirlerinin akıllarını okumaya kadar gidiyor.

Dumbledore’un Zihinleri Parçalayan Sözü!

Teorileri destekleyen en büyük olaylardan bir tanesi ise serinin sonları yaklaşınca ortaya çıkıyor. Yasak Orman’da Lord Voldemort ile karşılaşan Harry, Aniden kendini King Cross istasyonunun daha temiz ve biraz daha aydınlık bir halinin ortasında buluyor. Ona eşlik eden Dumbledore’a dönen Harry “Size son bir şey soracağım. Burası gerçek mi? Yoksa her şey kafamın içinde mi olup bitti?” diye soruyor. Dumbledore’un cevabı  tüm bu teoriyi neredeyse kanıtlayacak nitelikte oluyor:

Tabii ki kafanın içinde olup bitiyor, Harry. Ama bu neden gerçek olmadığını göstersin ki?”

Harry Potter teorisi bu mükemmel sahne ile beraber sonlanıyor. Bize Harry Potter’ı baştan izlemek için bir sebep veren bu teori gerçek midir bilinmez. Ancak daha da güçlendirecek bir şey daha var!

JK Rowling’in kurduğu pek çok vakıf ve dernek yoluyla, yaşadığı taciz ve travmalar yüzünden ruh sağlığı bozulan çocuklara yardımcı olmaya çalıştığı düşünülünce, akla bir çok şey daha geliyor.

Ancak teori hala gerçekliği kanıtlanmış durumda değil.