Tick, Tick… BOOM!, 19 Kasım 2021 tarihinde yayınlanan, başrolünü Andrew Garfield’ın üstlendiği bir Netflix orijinal yapımı. Dram ve müzikal türleri içerisinde yer bulan film, aynı zamanda gerçek bir hayat hikayesini de konu ediniyor. Gelin filme farklı açılardan bir göz atalım.
Tick, Tick… BOOM! Film İncelemesi
Film, 90’lı yıllarda otuzlu yaşlarında müzikal besteler yapan Jonathan Larson’ın kendi hayat hikayesi konu ediniyor. Biyografi filmi olmasına rağmen aslında Jonathan Larson’ın kendi hikayesini anlattığı otobiyografik müzikali temele alıyor.
Jon (Jonathan Larson) üzerinde yıllar boyu çalıştığı müzikalini tamamlamak, insanlara gösterebilmek ve artık bunu kendi mesleği haline getirmeyi amaçlamaktadır. Çevresinde yaşanan önemli olaylar ve maddi sorunlar nedeniyle ne müzikaline yoğunlaşabiliyor ne de sevgilisine vakit ayırabiliyordur. Film temelde bu çatışma üzerine kurulu, ana karakterin sorunlarının kar topu gibi birikerek büyümesi de Andrew Garfield‘ın oyunculuğu sayesinde anlatılıyor.
Filmde ana karakterin duygularının çok kaliteli bir biçimde yansıtıldığını düşünüyorum. Bunun sebebi de senaryo dışında Andrew Garfield‘ın oyunculuğu olduğunu söylemeliyim. Rolünü iyi şekilde taşıyor ve senaryodaki olayların getirdiği duyguları bize en iyi şekilde aktarıyor.
Film olması dışında barındığı müzikal türüyle de kaliteli bir yapım. Müzikal yapı filmde çok iyi bir dengede kuruyor. Filmin temeline müzikali koyup hikayeyi çok özenle arasına serpmişler diyebilirim. Bu da izlerken ne çok sıkıyor ne de temposuna yetişmekte zorluyor. Her şey hoş ve yerinde fakat bu filmin herkese göre olmayacağını ve herkesin hoşnut kalmayacağını söyleyebilirim. Çünkü senaryo ana karaktere çok fazla odaklanıyor ve filmin zaman yönetimi çok farklı işliyor. Hikayesini herkese hitap etmeyecek ve belki de rahatsızlık verebilecek bir kurguyla anlatıyor.
Filmin biyografi olmasından kaynaklanan güçlü bir hikayesi var. Başrolün oyunculuğu filmden alınan zevkte büyük rol oynuyor. Karakterin yerine kendimizi kolay koyabiliyoruz ve filmin atmosferinde kaybolabiliyoruz. Filmin hikaye akışı kimi izleyiciler için kafa karıştırıcı olabilir. Yönetmenin bu tercihi, filmin herkese hitap edememesini sağlıyor. Bu tercih kimileri için filmi başarılı kılarken sinema açısından da bir o kadar da riskli kılıyor. Fakat Netflix filmi olduğu için sinema gişesi gibi kaygılar taşımıyor.
Netflix orijinal içerikleri hep belli bir düzeyde olsa da bazen bu tarz şaşırtıcı işler de çıkabiliyor. Çok fazla seçenek içerisinden dram türünde izlenecek bir şey arayanlara bu filmi rahatlıkla önerebilirim. Andrew Garfield hayranlığı olanların da zaten kesinlikle izlemesi gerekir bence.
Tick, Tick… BOOM! izleyen herkesi yorumlara davet ediyorum. Filmi sevdiniz mi? Genel olarak sizler nasıl değerlendirirsiniz bu yapımı?