Wanda Maximoff yani Scarlet Witch kimdir başlığı ile karşınızda! Marvel evreninin en güçlü cadısı olarak bilinen Scarlet Witch kardeşi Quicksilver ile birlikte çizgi romanlarda ki ilk çıkışını, 1964 yılında X-Men #4 ile yaptı. Kendileri hakkında pek bir şey bilmediğimiz bu iki karakter daha sonrasında Marvel’ın çizgi roman evreninde oldukça tanındılar ve bir o kadar da güçlü bir yapıya büründüler. Marvel Sinematik Evreni içerisinde de bu iki karaktere göz atma fırsatı bulduk fakat yakın zamanda çıkan WandaVision dizisinden sonra Wanda Maximoff’un aslında kim olduğuna, çizgi romanlarda nasıl tanıtıldığına olan merak arttı. Hadi bu merakınızı “Süper Kahraman Dosyası” adlı kategorimiz ile hep birlikte ortadan kaldıralım…
İçindekiler [göster]
Kısaca Scarlet Witch Kimdir?
Scarlet Witch, Marvel evreninin en gizemli ve güçlü karakterlerinden biridir. Gerçek adı Wanda Maximoff olan karakter, ilk kez X-Men #4 (1964) sayısında okuyucularla buluşmuştur. Stan Lee ve Jack Kirby tarafından yaratılan Scarlet Witch, başlangıçta Magneto’nun yanında kötü karakter olarak tanıtılmıştır. Ancak zamanla karakter gelişimiyle Avengers ekibine katılmış ve büyük bir kahramana dönüşmüştür.
Kaos büyüsü, gerçekliği değiştirme yeteneği, telekinezi, enerji patlamaları ve zihin kontrolü gibi olağanüstü güçlere sahiptir. Özellikle “House of M” ve “Avengers: Disassembled” gibi çizgi romanlarda oynadığı rol, onun Marvel evrenindeki etkisini daha da artırmıştır. Scarlet Witch, psişik ve mistik güçleriyle klasik süper kahramanlardan ayrılarak hem tehdit hem de kurtarıcı rolü üstlenebilen karmaşık bir karakter olarak öne çıkar.
Künye
- Adı: Scarlet Witch
- Gerçek Adı: Wanda Maximoff
- Yayımlayan: Marvel Comics
- İlk Çıkışı: “X-Men #4” (Mart 1964)
- Yaratıcıları: Stan Lee ve Jack Kirby
- Tür: Süper kahraman
- Cinsiyet: Kadın
- Boy: Değişebilir
- Kilo: Değişebilir
- Saç/Kıl Rengi: Genellikle kahverengi veya kızıl renkli (Marvel Sinematik Evreni’nde koyu kahverengi)
- Bulunduğu Takımlar: Avengers, X-Men, Force Works, West Coast Avengers, Secret Avengers, A-Force
- Unvanları: Mistress of Chaos, Nexus Being, Avenger, Sorceress Supreme
Scarlet Witch’in Hikayesi
Wanda ve kardeşi Pietro oldukça güçlü birer mutantlardır. Bu iki karakter 1964 yılında X-Men #4 ile birlikte çıkış yaptıklarında Magneto ya birer can borçları olduğu için onun kötü ve yok edici planlarına dahil oldular. Sonrasında da bu planların arkasındaki ekibimizin adı Brotherhood of Evil Mutants (Kötü Mutantlar Kardeşliği) olarak anılmaya başladı. Ekip aslında ismi kadar kötü ve bir o kadar da güçlüydü fakat her ne kadar uğraşsalar da ana hedefleri olan X-Men‘i yenme planlarını başaramadılar. Ve bu yenilgilerle dolu takımımızın bozulmaması adına Magneto, Wanda ve Pietro kardeşlere “Ben sizin babanızım” mesajı veriyor ve ikilimiz Magneto ya karşı bir güven beslemeye başlıyor.
Tüm bu kötü planların olduğu süreç devam ediyor iken bir gün Magneto dünya dışı bir varlık tarafından kaçırılıyor ve Magneto dan iyice soğuyup fırsattan istifade aslında karanlık işlere dahil olmayı hiç istemeyen ikilimiz (Wanda ve Pietro) bu kötülüklerle dolu lekeyi temizlemek adına Avengers‘a katılıyor. Güçlerinin aslında enerji manipülasyonu olduğu zannedilen Wanda’nın ilerleyen süreçte aslında diğer bilinmeyen güçlerinin yanı sıra “Chaos Magic / Kaos Büyüsü” adında bir gücü olduğu anlaşılıyor. Ve bu gücün de doğumu esnasında Chthon adındaki güçlü bir varlıktan geldiğini öğreniyoruz.
Wanda, Avengers’da bulunduğu süre zarfında Magneto’nun gerçek babası olmadığını öğreniyor ve ekibin bir diğer üyesi olan Vision‘a aşık oluyor sonrasında da ikilimiz kısa bir süre sonra evleniyor. Toplum hala Wanda’nın babasını Magneto olarak kabul ettiği için asla mutlu olamayacağını düşünüp son çareyi kaos büyüsünü kullanarak Vision’dan çocuk yapmakta buluyor. Ve bir süre gerçekten de mutlu olmayı başarıyorlar fakat dediğim gibi “bir süre.”
Wanda bir şekilde yarattığı bu gerçeklikte mutlu olmayı başarıyor. Vision’dan Thomas ve William adında ikizleri oluyor ve bu ikizler de aynı Wanda, Pietro misali özel güçlere sahipler. Fakat bu gerçekliğin ilerleyen süreçlerinde Thomas ve William kardeşlerin aslında Mephisto adındaki bir şeytanın tohumları sonucunda doğduklarını ve bu şeytanın iki çocuğu da alıp, güçlerini emmek istediğini öğreniyoruz. Sonunda başarılı da oluyor…
Çocuklarını kaybettikten sonra ağır bir travma yaşan Wanda, akıl hocası olan Agatha Harkness‘dan hafızasını silmesini istiyor. Ancak, Wanda sonunda hafızasında silinen bu mutlu aile dramını hatırlıyor ve öfkeleniyor. Avengers’ı bile dağılma noktasına getiren bu güç patlamasından sonra Doctor Strange olaya el atıyor ve Wanda’nın bilincini kapatıp X-Men’den Profesör Xavier’a götürüyor. Bu noktada da Wanda psikolojik destek almaya başlıyor.
Wanda’nın tedavi süreci devam ediyor iken dünyanın diğer yerlerindeki kahramanlar “Evrenin iyiliği için Scarlet Witch ölmeli!” algısına bürünüyor ama Pietro bu durumu engelleyip Wanda ya mutlu olabileceği farklı bir gerçeklik yaratmasını söylüyor. Sonucunda bu gerçeklik de Wolverine tarafından bozulur ve Wanda Maximoff iyice sıyırıp ağzından sadece 3 kelime çıkarır:
“No More Mutants!”
Wanda Maximoff bu olaydan sonra mutant ırkını yok olmanın eşiğine getirmiştir. Devamında, aslında karakterin ne kadar güçlü olduğu daha da belirginleşmiştir. Ve aynı zamanda da yine benzeri bir replik ile evrenin var oluşundan beri bulunan, kozmik bir güç niteliğindeki Phoenix Forge‘u durdurabilmiştir. Her ne kadar mutant olsa da kendisi hiçbir zaman X-Men ekibine katılmayıp, Avengers’ın değişmez üyelerinden birisi olmuştur.
Scarlet Witch’in Düşmanları
Marvel evreninin en güçlü büyücülerinden biri olan Scarlet Witch, sahip olduğu kaos büyüsü sayesinde birçok tehdit unsuru tarafından hedef alınmıştır. Güçleri nedeniyle hem bireysel hem de evrensel ölçekte düşmanlarla karşı karşıya gelmiştir. İşte Scarlet Witch’in en dikkat çeken düşmanları:
- Agatha Harkness: Wanda’nın büyüdeki eğitiminde önemli bir figürdür, ancak zamanla Wanda’nın güçleriyle rekabet etmeye başlar. Agatha, Wanda’yı kontrol etmeyi hedeflerken, ona karşı karanlık niyetler gütmüş ve onu manipüle etmiştir. Wanda, ona karşı direndiğinde bir düşman haline gelir.
- Mephisto: Wanda’nın çocuklarını yaratmış ve sonrasında onları çalmıştır. Wanda, Mephisto’nun hileli planlarına karşı savaşırken, onun ruhlarıyla olan bağını kesmeye çalışır. Mephisto, Scarlet Witch’in gücünü ve duygusal zayıflıklarını kendi çıkarları için kullanmaya çalışır.
- Doctor Doom: Victor Von Doom, hem büyü gücü hem de zekâsı ile Wanda’ya ciddi bir tehdit oluşturur. İkisi de büyük güçlere sahip olsa da, Doom’un hırsı ve Wanda’nın duygusal istikrarsızlığı aralarındaki çatışmalara yol açmıştır. Doom, Wanda’nın gücünü kendi yararına kullanma peşindedir.
- Magneto: Wanda’nın biyolojik babası olan Magneto, zaman zaman Scarlet Witch’in düşmanı olmuştur. Magneto, mutantları koruma adına sert kararlar alırken, Wanda’nın daha insancıl bakış açısı ile çatışır. Özellikle X-Men evreninde, Wanda’nın güçlerinin kötüye kullanılma riski onu karşı karşıya getirir.
- Ultron: Wanda ve kardeşi Quicksilver, Ultron tarafından yaratılan tehlike karşısında savaşmak zorunda kalır. Ultron, tüm insanları tehdit ederken, Wanda’nın gücünü kullanarak daha da güçlüleşmeye çalışır. Ultron ve Wanda arasındaki çatışmalar, Wanda’nın güçlerinin kontrolünü kaybetmesine yol açar.
Bu düşmanlar, Wanda’nın yolculuğunda en önemli zorlukları oluşturan karakterlerdir. Her biri, Wanda’nın kişisel çatışmaları ve güçlerini kullanma şeklini etkilemiş, zaman zaman onu karanlık yolda sürüklemiştir.
Scarlet Witch’in Güçleri
- Gerçekliği Değiştirme: Scarlet Witch, gerçekliği manipüle etme yeteneğine sahiptir. Bu güçle zamanı durdurma, boyutları değiştirme, alternatif gerçeklikler yaratma gibi etkiler yaratabilir.
- Psişik Güçler: Telekinezi, telepati ve zihin kontrolü gibi psişik güçlere sahiptir. Nesneleri hareket ettirebilir, düşmanları zihinsel olarak etkileyebilir ve düşünceleri okuyabilir.
- Enerji Manipülasyonu: Scarlet Witch, enerjiyi kontrol edebilir ve istediği şekilde manipüle edebilir. Enerji patlamaları yaratabilir, enerji kalkanları oluşturabilir ve enerjiyi başka şekillerde kullanabilir.
- Büyü: Wanda, büyü yeteneklerini de kullanabilir. Bu sayede büyüsel formlar yaratabilir, büyüsel koruma sağlayabilir ve büyüsel saldırılar gerçekleştirebilir.
- Probabilistik Manipülasyon: Scarlet Witch, olasılıkları manipüle edebilir. Bu güç sayesinde olasılıkları değiştirerek olayları istediği şekilde yönlendirebilir.
Wanda Maximoff her ne kadar karşıtı geleni olsa da “Tanrı” seviyesinde güçlere sahiptir. Karakterin şu zamana kadar bilinen en büyük özelliği Kaos Büyüsünü yönlendirebilmesidir. Bu güç sayesinde, çeşitli mistik enerjileri kontrol eder, gerçekliği isteğine göre değiştirir ve daha bir sürü yetenek yapabilir. Ayrıca kaos büyüsü haricinde de diğer büyüleri de oldukça kullanabilir. Bu sayede, uçar, kendini rejenere eder, astral boyutlara geçiş yapar, zamanı yönlendirir, insan “yaratır”. Kısacası karakter çok yönlü olarak istediği her şeyi “hemen hemen” yapabilir.
Şunu da hatırlatmak isterim ki, Doctor Strange’in zamanı yönlendirmesinin temel sebebi Agamotto’nun Gözü isimli kolye aracılığıyla zaman taşını kullanmasıdır. Fakat bu yönlendirme olaylarını Scarlet Witch istediği her an, herhangi bir sonsuzluk taşını kullanmadan, sadece zihninden geçirerek gerçekleştirebilir. Bu da onu oldukça özel yapıyor zaten.
Scarlet Witch Hakkında Bazı Bigliler
- Wanda Maximoff, Magneto’nun kızı olarak Sırbistan’da doğmuştur. İlk olarak “X-Men #4” çizgi romanında ortaya çıkmış ve daha sonra Avengers ekibine katılmıştır. Wanda ve ikiz kardeşi Pietro (Quicksilver) mutant güçlere sahip olarak tanımlanmıştır.
- Scarlet Witch’in güçleri zaman içinde evrim geçirmiştir. İlk başlarda sadece olasılıkları manipüle etme yeteneği olan bir mutant olarak tanımlanmıştır. Daha sonra psişik güçlere sahip olduğu keşfedilmiş ve telepati ve telekinezi yeteneklerini kullanmaya başlamıştır. Ancak, zamanla gerçekliği değiştirme, büyü yapma ve enerji manipülasyonu gibi güçleri de geliştirmiştir.
- “House of M” hikayesi, Scarlet Witch’in en ikonik ve etkili hikayelerinden biridir. Wanda’nın gerçeklik kontrolünü kaybetmesi sonucu, Marvel evreninde büyük bir değişim meydana gelir. Wanda, mutant olmayanların baskın olduğu bir gerçeklik yaratır ve Marvel kahramanlarının hayatları tamamen değişir. Bu hikaye, Marvel evreninde geniş çaplı etkileri olan ve karakterin gücünü ve etkisini gösteren bir olaydır.
- Scarlet Witch, Avengers takımının önemli bir üyesi olarak tanınır. Uzun süre Avengers’ın çeşitli dönemlerinde yer almış, takımın dinamiklerine katkıda bulunmuş ve kilit roller üstlenmiştir. Aynı zamanda Avengers Disassembled ve Avengers vs. X-Men gibi büyük çaplı çizgi roman olaylarında da önemli bir rol oynamıştır. X-Men ile olan ilişkisi de dikkate değerdir, çünkü Magneto’nun kızı olarak mutant kökeni ve bağları vardır. Bu nedenle, hem Avengers hem de X-Men hikayelerinde önemli bir karakter olmuştur.
Marvel Sinematik Evreninde Scarlet Witch
Scarlet Witch, yani Wanda Maximoff, Marvel Sinematik Evreni’nin en derinlemesine işlenmiş karakterlerinden birisidir. Elizabeth Olsen tarafından canlandırılan Wanda, ilk olarak Avengers: Age of Ultron filminde karşımıza çıkar. Başlangıçta sadece telekinetik güçlere sahip olan Wanda, zamanla bu güçlerini büyüyle birleştirerek çok daha tehlikeli ve güçlü bir figüre dönüşür. WandaVision dizisi, Wanda’nın sevdiği kişi Vision’ı kaybettikten sonra gerçeklikleri manipüle etme yeteneğini kazandığını gösterir. Bu trajik kayıp, Wanda’nın içsel dünyasını sarsar ve onu kahramanlıkla anti-kahramanlık arasında bir çizgide bırakır. Elizabeth Olsen’ın başarılı performansı, Wanda Maximoff karakterinin duygusal derinliğini ve gücünü izleyicilere güçlü bir şekilde aktarır.
Doctor Strange in the Multiverse of Madness filminde Wanda, kayıplarının etkisiyle güç arayışına girer ve tüm evreni tehdit eden bir figür haline gelir. Sevdiği kişiyi geri getirebilmek için her şeyi yapmaya hazır olan Wanda, karanlık bir yola sürüklenir. Elizabeth Olsen, Wanda’nın duygusal çatışmalarını ve içsel acısını mükemmel bir şekilde yansıtarak, karakterin gücünün ve trajedisinin etkilerini derinlemesine hissettirir. Scarlet Witch, MCU’daki en karmaşık ve güçlü karakterlerden biri olmayı sürdürürken, izleyicilere hem kahramanlık hem de anti-kahramanlık arasındaki ince çizgiyi mükemmel bir şekilde sunar. Wanda Maximoff’un dönüşümü, MCU’nun en dikkat çekici karakter gelişimlerinden biridir.
Scarlet Witch’in Geleceği Hakkında Teoriler
Scarlet Witch (Wanda Maximoff), Marvel Sinematik Evreni’nde (MCU) önemli bir karakter olarak öne çıkmaktadır. Son olarak “Doctor Strange in the Multiverse of Madness” filminde görülen Wanda’nın akıbeti, hayranlar arasında çeşitli teorilerin oluşmasına neden olmuştur.
Wanda Maximoff, Avengers: Endgame‘de büyük bir kahraman olarak ortaya çıkmıştı, ancak Doctor Strange in the Multiverse of Madness filminde karakterinin daha karanlık bir tarafını görmüştük. Wanda, sevdiklerini kaybetmesinin ardından, kahramanlık yolunu terk edip büyük bir tehdit haline gelmişti. Yine de, birçok hayran Wanda’nın Avengers’a yeniden katılmasını bekliyor, çünkü güçlü ve derin bir karakter gelişimi yaşaması gereken bir figür olarak görülüyor.
Wanda’nın güçleri, MCU’daki en korkutucu ve etkileyici güçlerden biri olarak tanımlanabilir. Tüm gerçeklikleri değiştirme kapasitesine sahip olan bir karakter olarak, Wanda’nın bu yeteneklerini olumlu yönde kullanma olasılığı oldukça yüksek. Zamanla, Wanda’nın kişisel gelişimiyle birlikte, onu karanlık yolundan döndüren bir hikaye gelişebilir. Bu da onu yeniden Avengers’a katılmaya motive edebilir. Özellikle Secret Wars gibi büyük hikâyelerde, Wanda’nın katkısı çok kritik olacaktır. Kendisinin bu tehditlere karşı büyük bir güç olarak kullanılması, onu tekrar takımın bir parçası haline getirebilir.
Marvel Sinematik Evreni’nde X-Men’in yer alması çok uzun zamandır beklenen bir konu. Wanda’nın X-Men ile bağlantısının kurularak, yeni bir takımın parçası olacağı teorisi hayranlar arasında çokça tartışılmakta. Wanda, Avengers gibi gruplarla etkileşimde bulunmuş olsa da, aslında “mutant” olmasa da, genetik olarak olağanüstü güçlere sahip biri. X-Men evrenine dahil edilmesi, özellikle onun güçlerinin mutantlar ile daha çok paralellik göstermesi açısından mantıklı bir hamle olabilir.
X-Men karakterleriyle etkileşime girmesi, Wanda’nın karakter gelişimi için önemli bir adım olabilir. Onun güçlerinin X-Men dünyasında nasıl şekilleneceğini görmek, özellikle Wolverine, Storm ve diğer karakterlerle olan dinamiklerini çok daha derinlemesine keşfetmeyi sağlayabilir. Ayrıca, Wanda’nın geçmişte yaşadığı travmalar, X-Men’in karakteristik özelliklerinden biri olan “dışlanmışlık” ve “farklılık” temaları ile örtüşebilir. Bu, ona yeni bir kimlik bulma ve aidiyet duygusu kazandırabilir.
Çizgi romanlarda, Wanda’nın geçmişi oldukça karışıktır ve bu da onun MCU’da karanlık bir yol izlemesinin ihtimalini artırıyor. Wanda, House of M hikâyesinde büyük bir trajedi yaşar ve bu ona büyük bir psikolojik darbe verir. O dönemde, kendisi, Mutantları korumak adına tüm gerçekliği değiştirecek kadar güçlü hale gelir ve bu, kötü sonuçlar doğurur. MCU’da benzer bir hikâye işlenebilir. Wanda’nın, kontrolünü kaybetmesi ve karanlık bir yola sapması, MCU’nun ilerleyen yıllarında daha derin ve karmaşık bir karakter evrimi sunabilir.
Bu senaryo, ona Doctor Doom gibi karanlık karakterlerle işbirliği yapma yolunu da açabilir. Bu, Wanda’nın güçlerini kontrol etmeye çalışırken karşılaştığı engelleri aşması ve bazen karanlık yollara başvurması anlamına gelebilir. Ayrıca, Wanda’nın kendi güçlerinin kontrolünü kaybetmesi, büyük bir tehlike yaratabilir ve bu da onu sonunda yeniden doğru yolda bulma arayışına sürükleyebilir.
Elizabeth Olsen’ın, Wanda karakterini sevdiği ve bu role geri dönmeye istekli olduğu belirtiliyor. Bu, Wanda’nın kendi filmine veya dizisine sahip olabileceği anlamına geliyor. WandaVision dizisi, Wanda’nın karakter gelişimi açısından çok önemliydi ve bu başarı, Marvel Studios’un ona daha fazla odaklanmasını sağlayabilir. Bu bağımsız projede Wanda’nın geçmişi, güçleri ve kişisel yolculuğu daha derinlemesine keşfedilebilir.
Ayrıca, WandaVision‘daki gibi psikolojik derinliklere inen bir hikâye, onun hem bir kahraman hem de bir anti-kahraman olarak nasıl evrileceğini gösteren bir platform olabilir. Wanda’nın sevdiklerini kaybetmesi, ardından gelen kayıplar ve onu şekillendiren travmalar, hikâyede ana odak olabilecek temalar. Bu projede, Wanda’nın güçleriyle barış yapma süreci veya ona ait bir evren yaratma yolculuğu, izleyicilere farklı bir Scarlet Witch profili sunabilir.
WandaVision dizisinin başyazarı ve yaratıcısı Jac Schaeffer, Wanda’nın karakterini çok iyi tanıyan bir isim. Gelecekteki projelerde Schaeffer’ın Wanda’ya dair vizyonunun önemli bir rol oynaması bekleniyor. Schaeffer, Wanda’nın gücünü, travmalarını ve kişisel yolculuğunu derinlemesine inceleyen bir yaklaşım sergilemişti. Eğer Wanda, kendi dizisinde veya filminde yer alırsa, Schaeffer’ın hikâye anlatım tarzı, karakterin daha da evrilmesine yardımcı olabilir.
Schaeffer, özellikle Wanda’nın duygusal dünyasına büyük bir odaklanma yaparak, karakterin içsel çatışmalarını ve güçlerinin getirdiği sorumlulukları daha net bir şekilde aktarabilir. Bu, Wanda’nın daha da karmaşıklaşan karakter yapısının izleyicilerle daha güçlü bir bağ kurmasına olanak tanıyabilir.
Bu teoriler, Scarlet Witch’in geleceğiyle ilgili heyecan verici olasılıkları gündeme getiriyor ve MCU’nun geleceği hakkında merak uyandırıyor.
“Wanda Maximoff kimdir?” başlığımızı burada sonlandırıyoruz. Elizabeth Olsen‘ın hayat verdiği karakterin Marvel Sinematik Evreni içerisinde şu anda ne gibi büyüklükte bir önemi olacak bilmiyoruz. Fakat en azından ufak tefek tahminlerimiz de yok değil. Peki sizler, karakter hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayın…
Çok iyi bir karakter umarım güzel işlerler mcu’da
mükemmel bir karakterdir