1. Anasayfa
  2. İnceleme

Enola Holmes Film İncelemesi

Enola Holmes Film İncelemesi
2

Enola Holmes özellikle gençler ve çocuklar için ilham verici ve eğlendirici. Film de zaten kendini muzip, sürükleyici ve heyecanlı olarak tanımlayarak seyirciye beklentilerini bu yönde hazırlamaları gerektiğini söylüyor. Elbette Sherlock Holmes filmlerindeki karanlık ton yok, ama zaten bu Enola‘nın hikayesi ve güneş ışığı ve çiçekler bunun için mükemmel bir kalıp.

Yalnız Enola için çiçekler sanatının bir parçası. Ona şifre çözücüden başka bir küçük filozof bile diyebiliriz. Beş parmağının beşinde de marifet olan Enola, özellikle küçük izleyiciler için örnek alınabilecek bir figür. Enola her alanda kusursuz olmaya çalışmıyor sadece elinden geldiğinin en iyisini yapmakta kararlı.

Kendisinin kim olduğunu ve ne istediğini bulmaya çalışırken, ağabeylerinin gölgesi altında yaşayan hanım hanımcık bir kız olmayı reddediyor. Enola‘nın kendine olan güveni hayran bırakıcı. Zira yaşadığı dönemin eşitlikten uzak tutumuna baş kaldırıp, kardeşlerinin ününün altında ezilmiyor. Olmasını istediği geleceği yaratmak konusundaki tutumu, takdirlere şayan.

Kim Bu Enola Holmes?

Enola Holmes Film İncelemesi-Sinema Hanedanı

Enola Holmes‘un fragmanı çıktığında birkaç gün sonra bakmıştım. Anlayacağınız çok heyecanlı değildim, fragman da heyecanımı körüklemedi açıkçası. Ama fragmanda bir şey vardı ki bu benim filme inanmanı sağladı. O da güzel bir gençlik filmi olduğuydu. Filmin posterleri ve tanıtımı ne kadar kötü olsa da filmin içerdiği güzel duygular bana geçmişti bile.

Millie Bobby Brown‘u Stranger Things‘te gördüğümden beri seviyorum, yüzü çok tatlı geliyor. Aynı Enola Holmes‘un çok tatlı bir film olması gibi. Zaman zaman Millie için acaba abartılıyor mu desem de ne zaman bir filmini görüp izlesem rolün hakkını çok iyi verdiğini görüyorum. Henry Cavill, Sam Claflin, Helena Bonham Carter ve daha nice başarılı yüzler filmde yer alıyor.

Benim için her oyuncu rolüne cuk diye oturmuş. Hemen aklınıza Henry Cavill‘in Sherlock’u nasıl olmuş sorusu geldiğini biliyorum. Evet, bir Robert Downey Jr. gibi deli fişek kara gözleri ve yahut Benedict Cumberbatch gibi yüzü zihin fırtınası sırasında ışıldamıyor ama sorun şu ki bunları onda görmek zorunda da değiliz çünkü o kendi versiyonunu ortaya koyuyor.

Sherlock deyince aklınıza, aklıyla öne çıkan sıska bir tip gelebilir ama Henry de kaslarıyla öne çıkmıyor ki zaten. Henry film de önde bile değil çünkü sahne onun değil kardeşi Enola‘da. Henry oynadığı kısa sahnelerde beni Sherlock olduğuna inandırdı ve onu bu rolle daha fazla da görmek isterim.

Eleştirdiğim birkaç nokta var tabii ama bu onun oyunculuğunda değil verilen rolün –arka planda kalması gerektiğini bilsem deSherlock‘un meşhur düşünme sitilini iyi yansıtmamasıydı. Aynı şey kısmen Enola için de geçerli. Kimi davaların çözümü hop hop şeklinde olmuş.

Bu filmin eksik kaldığı yanlardan biri ve eksik kaldığı diğer bir şey ise hikayenin tam olarak tamamlanmaması. Enola ile ağabeyi Mycroft arasındaki sürtüşme çözümlenmeyerek atlandı. Ne tam olarak Mycroft‘un net bir şekilde onu reddetti ne onu bu haliyle kabul ettiği ne de ikisinin ödün vermeden orta yolu bulduğu gösterilmedi.

Eğer seri olup devam filmi gelmeyecekse ben kendi adıma çok merakta kaldığımı söylemeliyim. Enola‘nın annesinin kayboluş hikayesi, pembe kurdeleli örgütün ne olduğu, kimin onun peşinde olduğu, bombalar çok kötü işlendi. En azından son kısmı. Çünkü hiçbir şekilde bir cevap elde edemedik.

Film bize Lordlar Kamerasında bir takım patlamalar olacağını ve bunun içinde annesinin de olabileceğini gösterip sonra bunların hiçbiri olmamış gibi davranması can sıkıcıydı. Zira ben son sahneye kadar bir şey olmasını bekledim. Onun yerine Mrs.Holmes pat diye çıkıp seni korumak için gittim dedi. Peki neyden?

Enola Holmes Film İncelemesi-Sinema Hanedanı

Tatlı olarak nitelendirdiğim bu filmde Enola‘nın nefsi müdafaa dahi olsa bir adam öldürdüğünü atlamayalım. Enola bu konu hakkında hiç düşündü mü? Elbet bir vicdan azabından bahsetmiyorum ama duygusu ne yönde oldu? Millie ile Louis Partridge‘nın kimyası ise oldukça yerli yerinde ve güzeldi. Filmin müziklerine ve mekanlarına ise bayıldım. Sahneler arası geçişler ve dokunuşlar da hoş detaylardı.

Olayların akışı, sekanslar gayet yerli yerindeydi. Filmin hiçbir kısmında sıkılmadım ve bir sonraki sahneyi bekledim. İki saatlik filmlerin böyle dolu dolu olmasına bayılıyorum.

Enola Holmes Film İncelemesi-Sinema Hanedanı

Enola‘nın dövüş de yenilip pes etmemesi filmde en sevdiğim kısımlardan biri. Özellikle son zamanlarda başrol karakterlere verilen insanüstü yetenekler sinirlerimi bozuyor. Evet Enola düşmanını tek hamlede yenemedi ama bu onun zayıf olduğunu göstermiyor. Tam tersine pes etmeyecek kadar azimli.

Film değerli düşünce ve duyguları işliyor olmasına karşın bazı şeyleri birden fazla kez tekrarlaması göze takılıyor ama yine de bu filmi kötü olarak nitelendirmek için yeterli değil. Feminizmi kadınların üstünlüğü olarak algılayan zihniyet bu filmden rahatsız olabilir, ama film bile zaten gerçeğin böyle olmadığını gösteriyor. Başta toplumsal konular olmak üzere kadınlar ve erkekler eşittir mesajı veriyor ve alt olaylarla da bunu çok iyi yansıtıyor.

Enola‘nın yetiştirilme tarzı aynı hayallerim gibi. Bilim, sanat, edebiyat ve nice kol birbiri içinde. Fragmanda rahatsız edici gelen kelime oyunu sahneleri filmde o kadar güzel duruyor ki Enola‘nın tarzı bu dedim. Sherlock tozdan dumandan bir şeyler bulabilirken Enola‘da kelimelerle harikalara yaratıyor. Bu şifre çözme kısımlarıyla onun zihnine ufak bir yolculuk yapıyoruz. Filmdeki romantik sahnelerde nahoş ve güzeldi.

Enola Holmes Hakkında Düşüncelerim

Enola Holmes Film İncelemesi-Sinema Hanedanı

Enola‘nın seyirciye seslendiği kısımlara ise bayıldım. Nihayetinde 16 yaşındaki bir kız ve bana bu sahneler 4.duvarı yıkmaktan çok hayal dünyasına gizemleri yansıtan bir kız olarak gözüktü. Filmde Enola‘nın Sherlock‘tan önce davayı çözmesini severken, son sahnede Sherlock‘un Enola‘yı kostüm içinde tanımaması sinirimi bozdu. Zira Sherlcok bu konularda master yapmış sayılır.

Sözün kısası Enola Holmes, herkese izlemeyi tavsiye edebileceğim bir film. Bu filmi gizemlerin değil de kendinin kim olduğunu anlamak peşinde koşan bir kız olarak yorumlarsanız filmin anlatmak istediği mesajı yakalayabilirsiniz. Devamı da gelirse tadından sevmez.

Korku filmleriyle büyümüş, sanatın her dalına aşık olan köşe ve blog yazarı. Kendisini ileride kitap sahibi olarak da görebilme ihtimalimiz var. Karga Prens olarak da biliniyor.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (2)

  1. bana da film sanki yarıda kalmış gibi geldi

  2. 26 Mart 2021

    Çerezlik bir filmdi banna göre

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir