Doctor Doom, Marvel evreninin en karanlık ve en karmaşık karakterlerinden biri olarak, hem gücü hem de zekasıyla okurları büyüleyen bir antikahramandır. Victor Von Doom’un trajik geçmişi, onu dünyanın en zeki ve en tehlikeli adamlarından biri haline getirmiştir. Latveria’nın zalim hükümdarı olarak, bilim ve sihri ustalıkla birleştirerek tüm dünyaya hükmetme arzusu, onu Fantastic Four da başta olmak üzere birçok süper kahramanın baş düşmanı yapmıştır. Doctor Doom’un hikayesi, güç, intikam ve sonsuz bir hırsın destanı olarak, Marvel hayranlarının kalbinde silinmez bir iz bırakmıştır. Bu içerikte, Doctor Doom’un kökenlerinden güçlerine, zaferlerinden yenilgilerine kadar her yönüyle bu efsanevi karakteri keşfedeceksiniz.
17 Soruluk DEV Marvel Testiİçindekiler
Özetle Doctor Doom Kimdir?
Doctor Doom, Marvel Comics evreninin en güçlü ve zeki kötü karakterlerinden biridir. Gerçek adı Victor Von Doom olan bu karakter, Latveria adlı kurgusal bir ülkenin zalim diktatörüdür. Bilim ve sihir konusunda üstün yeteneklere sahip olan Doctor Doom, yüzündeki korkunç yara izi nedeniyle sürekli metal bir zırh ve maske takar. Kendisi, Fantastic Four’un baş düşmanı olarak bilinir, ancak Avengers ve diğer birçok Marvel kahramanıyla da çatışmıştır. Gücünü dünya egemenliği ve kişisel intikam için kullanan Doctor Doom, kibirli, acımasız ve son derece karizmatik bir liderdir. Hem bir deha hem de bir büyücü olarak, Marvel evreninin en büyük tehditlerinden biri olmayı sürdürmektedir.
Künye
- Adı: Doctor Doom
- Gerçek Adı: Victor Von Doom
- Yayımlayan: Marvel Comics
- İlk Çıkışı: The Fantastic Four #5 (Temmuz 1962)
- Yaratıcıları: Stan Lee ve Jack Kirby
- Tür: İnsan (Süper kötü karakter)
- Cinsiyet: Erkek
- Boy: 6 fit 2 inç (1.88 metre) (zırh ile 6 fit 7 inç, 2.01 metre)
- Kilo: 225 pound (102 kg) (zırh ile 415 pound, 188 kg)
- Saç/Kıl Rengi: Kahverengi
- Bulunduğu Takımlar: Kabus Tüccarları, Kötüler Birliği, Gizli Savaşçılar
- Unvanları: Latverian Monarch, Emperor Doom, Lord of Latveria, The Master of Science and Sorcery
Doctor Doom’un Hikayesi
Victor von Doom bilinen adıyla Doctor Doom, Marvel’ın en köklü karakterlerinden birisi. Kendisini ilk olarak 1962 yılının Temmuz ayında Marvel’ın ilk süper kahraman ekibi olan Fantastic Four’un 5. sayısında görüyoruz. Bir çok karakteri olduğu gibi bu karakteri de yaratan kişiler Jack Kirby ve Stan Lee. Dr. Doom yaratıldığı yıllarda henüz çok yüksek popülariteye ulaşamamış olmasına karşın beğenilmeyen bir karakter de olmamıştı. Ki kendisi günümüzde de en çok sevilen süper-kötülerden birisi konumunda. Doom’un orijin hikayesini en net şekilde gördüğümüz çizgi roman serisi ise Books of Doom. Bu seride hikayesini kendi gözünden görüyoruz ve hikayeyi anlatan kişi de Victor von Doom’un bizzat kendisi.
Victor Von Doom daha sonradan alacağı isim ile Dr. Doom, Vladimir tarafından Latveria Krallığı’nın başkentinde bulunan bir Roman kampında hayata gözlerini açıyor. Victor’un babası hem babası Werner hem de annesi Cynthia ”Zefiro” isimli bir tarikata üye oluyor. Yani bir bakıma Victor’un hem annesi hem babası oldukça karanlık işlerin içinde. Victor’un annesi sonradan başını belaya sokacak olsa bile tarikatta yaptığı karanlık büyüler ile ünleniyor.
Doctor Doom hikayesine kaldığımız yerden devam ediyoruz. Doomun’un babası ise bir doktordur. Victor’un annesi Cynthia kafayı taktığı büyü işlerinde çok üst seviyelere gelmek istiyor hatta öyle ki bir gece Mephisto ile anlaşmaya bile gidiyor. Yapılan bu anlaşmaya göre Cynthia ölene kadar çok güçlü ve inanılmaz yetenekli bir büyücü olacak ancak öldüğü zaman ruhunu Mephisto’ya teslim edecek. Ancak Cynthia bu planı yaparken Mephisto’nun gücünün sınırı olmayan bir iblis olduğunu unutuyor. Cynthia güçlü bir büyücü olduktan sonra kampa geri dönüp tek tek Vladimir’in adamlarını öldürüyor.
Bunun ise başlıca iki sebebi var. İlki zaten büyü yapıldığı Kral Vladimir tarafından öğrenildiğinde takdirde öldürülmesi. İkinci sebebi ise kralın ölmesi durumunda halkın daha rahat bir yaşam sürmesi. Ancak Cynthia bunu yaparken etrafındaki çocukların da öldüğünü fark ediyor. Mephisto’nun asıl planı ise zaten bu andı. Dikkat dağınıklığı esnasında Cynthia, Vladimir’in adamları tarafından öldürülüyor ve ruhu Mephisto’ya ait oluyor. Yani Victor annesini inanılmaz trajik bir şekilde kaybediyor.
Annesi isimsiz bir şekilde mezara gömüldükten sonra babasıyla beraber hayatına devam eden Victor, henüz daha anne karnındayken güçlerini geliştirmeye başlıyor. Çocuk yaşlarından beri aşırı kin ve nefret ile dolan Victor, köy halkının onu ve babasını yaşanan şeylerin ardından köyden kovmak istemesine karşılık beklenmeyecek bir tehdit savuruyor. “Eğer böyle bir şey yapmaya kalkışarsanız annemin yaptığı her şeyin 2 kat fazlasını tam bu yerde size yaşatırım!” diyen Victor, çok çok küçük yaşlarda yeteneklerini geliştirdiğini kanıtlıyor.
Bu yaşananların ardından ise geçmişte yapılan katliamdan Werner’in eşi Cynthia’nın sorumlu olduğunu bilmeyen Kral Vladimir, Wener’i yanına çağırıyor. Victor bu duruma inanılmaz sinirleniyor ancak Vladimir’in Werner’i yanına çağırması oldukça hayati bir konu çünkü eşi kansere yakalanmış bir durumda. Werner’in çağrılmasının sebebi ise onu iyileştirebilecek kadar yetenekli bir doktor olduğunun düşünülmesi. Ancak Werner ne kadar yetenekli olursa olsun Vladimir’in eşi iyileşebilecek bir durumda değil. Bu durumun üstüne bir şey yapamayan Werner, kralın karısının ölümden sorumlu tutuluyor. Vladimir bunun üzerine Werner’in ölümünü istiyor.
Victor ve Werner arkalarına bile bakamadan kaçmak durumunda kalıyor. Kaçmalarına rağmen asker uzun süre baba ve oğlunu takip ediyor. İnanılmaz soğuk bir havada gerçekleşen bu kaçış sırasında Werner oğluna üstündekileri veriyor. Bu hareketi onun için pek iyi şeylere sebebiyet vermiyor çünkü Werner vücudunun kritik noktalarında bıraktığı açıklıkların aşırı soğuk alması üzerine hayatını kaybediyor. İntikam ateşi ile yanan Victor kaçmayı başarıyor.
Yaptığı doğru hamleler üzerine annesinin büyü malzemelerini buluyor ve insan üstü zekası sayesinde büyüyü ve teknolojiyi harmanlayabiliyor. Çünkü bu sayede kimse onun büyü yaptığını anlamayacak. Kendisini uzun süre geliştiren Victor, artık Vladimir’in peşine düşüyor. Öncelikle Vladimir’in adamlarını temizliyor ancak Vladimir durumun ciddiyetini anlayınca Victor’un başına ödül koyuyor. Bu ödül bir herhangi birinin tüm sülalesini yıllarca rahat yaşatacak cinsten olunca Victor, daha dikkatli adımlar atmaya başlıyor. Son olarak Amerika’dan bir okuldan eğitim desteği gelince her şeyden vazgeçiyor ve kendini inanılmaz bir hale getirmek için bu teklifi kabul ediyor.
Victor, gelen bu teklifi daha sonra bu konudan çok uzaklaşacak olsa bile ordunun teknolojisini geliştirmek için kabul ediyor. Gittiği bu yerde Reed Richards ile tanışıyor. Onunla tanıştığı ilk yıllarda işler henüz çok kötü değildi ve çevresindeki herkesten daha zekiydi denebilir. Victor, üniversite yıllarında da aynı şekilde inanılmaz agresif bir yapıdaydı. Öğretim üyeleri ile sürekli bir tartışma hali içindeydi ve artık yavaş yavaş ordu için çalışmalarından da sapmış vaziyetteydi.
Reed olanları fark edip bir gün gizlice Victor’un odasına girip eşyalarını karıştırıyor. Aniden içeri gelen Victor başta biraz kızmış olsa bile sonrasında hayat hikayesini Reed’e anlatıyor. Bunun üstüne Reed, Victor için çok üzülüyor ve ona yardım etmesi gerektiğini düşünüyor. İnanılmaz zekaya sahip olan bu iki kişi hatta öyle ki Marvel karakterleri arasında bir zeka sıralaması yapıldığı zaman ilk ikiye girebilecek olan bu ikili, birlikte bir zırh ve makine üstüne çalışıyorlar.
Bu makine sayesinde Victor, Mephisto ile karşılaşıyor ve tam o an tek amacının annesinin ruhunu serbest bırakmak olduğunu anlıyor. Ancak Victor, en güçlü iblis olarak görülen Mephisto’yu yenemeyeceğinin farkına varıyor. Bu esnada makinede bir patlama oluyor ve Victor, hiç kimseye yüzünü göstermemesinin sebebi olan bir yara ile bu kazayı atlatıyor. Hatta bu olay üstüne bir çok teori yazılmış durumda. Olan tüm bu şeylerin üstüne inzivaya çekiliyor.
Bunun üstüne Ruslar Victor’un peşine düşüyor ve sokakta tanıştığı ve bir süre sadece onunla iletişime geçtiği yaşlı Otto’nun aslında Tibet’te bulunan (Dr. Strange’in ki değil) ve büyüler ile alakalı bir tarikata üye olduğunu öğreniyor. Bunun üstüne inanılmaz zorluklar atlatarak haritasız bir şekilde Tibet’e gelen Victor, burada eğitim ile çok üstün bir zırh icat ediyor ve henüz eğitim çağlarından itibaren insanlığı yok etme hevesine bürünüyor.
Doctor Doom’un Güçleri ve Yetenekleri
- Süper Zeka: Victor Von Doom, dünyanın en zeki insanlarından biridir. Birçok bilim dalında, özellikle de mühendislik, robotik, fizik ve kimya alanlarında uzmandır.
- Sihir: Doctor Doom, çeşitli büyüleri ve mistik güçleri kullanabilen güçlü bir büyücüdür. Dr. Strange’in yetenekleriyle boy ölçüşebilecek düzeyde bir sihirbaz olarak kabul edilir.
- Zırh: Doctor Doom’un giydiği zırh, ona süper insan gücü, dayanıklılık, uçuş kabiliyeti ve enerji patlamaları gibi çeşitli yetenekler sağlar. Ayrıca, zırhı yüksek düzeydeki hasarları absorbe edebilir ve iyileşme süreçlerini hızlandırabilir.
- Telekinezi ve Telepati: Bazı hikayelerde Doctor Doom güçleri arasında telekinezi ve telepati yeteneklerine sahip olduğu görülmüştür. Bu yetenekleri sayesinde zihin kontrolü ve nesneleri hareket ettirme gibi eylemler gerçekleştirebilir.
- Teknolojik Yaratıcılık: Doom, son derece gelişmiş robotlar, zaman makineleri ve çeşitli diğer teknolojik cihazları yaratma yeteneğine sahiptir.
- Stratejik Deha: Doctor Doom, sadece bireysel dövüşlerde değil, aynı zamanda savaş ve strateji konularında da dehadır. Planları genellikle uzun vadeli ve karmaşıktır.
- Süper İnsan Gücü ve Dayanıklılık: Zırhı sayesinde normal bir insandan çok daha güçlü ve dayanıklıdır. Fiziksel yaralanmalara karşı büyük bir direnç gösterir.
- Enerji Manipülasyonu: Zırhı ve sihir yetenekleri sayesinde enerji patlamaları oluşturabilir, enerji kalkanları yaratabilir ve enerjiyi farklı şekillerde manipüle edebilir.
- Kendi Ülkesi Üzerindeki Mutlak Kontrol: Latveria’nın hükümdarı olarak, Doctor Doom’un geniş kaynakları, sadık askerleri ve uluslararası politikadaki etkisi vardır.
Sinemada Doctor Doom
Süper-zeki kötümüzü ilk olarak 1994 yapımı The Fantastic Four filmiyle beraber görüyoruz. Ancak izleyicilerin bir çoğu görmeseymişiz daha olacağını düşünüyor çünkü bu yapım bu bağlamda ciddi anlamda berbat bir yapımdı. Doctor Doom’u Joseph Culp’un canlandırdığı filmde sadece Doom değil, diğer karakterlerde oldukça kötü görünüyordu. Gerçekten rezalet olan görsel efektleri yılının çok çok altındaydı ki bu sebeple IMDb’den oldukça düşük bir puan aldı.
Ardından 2005 yılında bir serinin başlangıcı olarak gelen Fantastic Four isimli filmde de Doctor Doom’u beğenilmeyen bir şekilde görmüştük. 2007’de ise işler biraz daha yolunda gitse bile Victor von Doom adına hala çok iyi şeyler söylemek mümkün değildi. Son olarak 2015 yılında ise başlı başına rezalet olarak görülen Fantastic Four filminde ise yine çok beğenilmemişti. Yani Doctor Doom gibi ilgi çekici ve oldukça zeki bir karakteri beyaz perdede ve dizilerde henüz istediğimiz şekilde izleyemedik.
Fakat San Diego Comic Con 2024’te yapılan duyuruya göre 2026 yılında vizyona girecek olan Avengers: Doomsday filminde Doctor Doom karakterini Iron Man rolü ile gönüllerde taht kuran Robert Downey Jr. canlandırcak. Yapım ve karakterin Marvel Sinematik Evreni içerisinde ne gibi bir öneme sahip olacağı henüz bilinmemekte.
Dediğimiz gibi Doctor Doom’u sinemada henüz beklediğimiz şekilde izleyemedik. Sürekli çok farklı anlatılan origin hikayesi büyük eleştiriler alsa bile yeni çıkacak solo filminden bir çok hayran oldukça umutlu. Umarız kaliteli yapımlarda kendisini izleyebiliriz.
Elinize sağlık güzel bir yazı olmuş