Amazon Prime‘ın sevilen dizilerinden birisi olan The Boys 3. Sezonu ile ekranlarda! 4. Sezon onayıyla birlikte yayın hayatına hızlı bir şekilde devam edecek olan dizinin 3. sezonu hakkında tüm düşüncelerimizi burada paylaştık. Keyifli okumalar!
The Boys 3. Sezon İncelemesi
The Boys 3. Sezon da da diğer sezondakileri aratmayacak bir şiddet ve kan ikilisi yine seriyi izlerken de peşimizi bırakmıyor.
Kimsenin aslında kimseyle dost olmadığı gibi kimsenin de aslında kimseyle tam anlamıyla düşman olmadığı, kimseye güvenemeyeceğiniz ve sadece kendi çıkarlarınızı korumanız gereken bir dünyaya hoş geldiniz! Aslında herkesin gayet tanıdık ve alışık olduğu bir dünyadayız evet; beyaz Amerikan emperyalizminin tam ortasında, normal tarafları olan, siyah beyaz şeklinde ayrılmış, saf halk sevdalısı, idealistik, kimsenin üzerine toz kondurmadığı süper kahramanların yerine; bencil, kendi çıkarları için katliam çıkarmaktan korkmayan, ırkçı, duygusuz ve aslında bir noktada kimsesiz, deney tüpünden çıkma, kendilerini bir yere ait hissetmeyen ve özel alanları olmayan, şirketleri Vought tarafından bir avuç reklam yüzünden ve bolca paradan başka çok da farklı bir şey olarak görülmeyen, bir grup delirmeye yakın süper kahramanların, kendi içlerinde yaşamış oldukları travmatik olayların arka yüzüne uzandığımız ve Nietzche’ci bir şekilde baba – oğul problemleri içerisinde boğulduğumuz bir sezonun ardından The Boys için söylenebilecek en iyi şey mükemmel bir hiciv niteliği taşıdığıdır.
2. Sezon finali bizi bolca büyük bir travmanın tam ortasında bırakıp gitmişti. Homelander yeni keşfettiği ve varlığının onun için aslında yeni bir oyun alanı olduğu oğlu Ryan ile faşist ve kendisine çok benzeyen sevgilisi Nazi döneminin nadide kalıntısı Stromfront’un, biricik oğlu Ryan tarafından öldürülmesi, Butcher’ın sevdiği ve yıllar sonra yeniden kavuştuğu Becca’nın ölümüyle sezonu noktalamıştık.
Butcher, en büyük düşmanı Homelander’ın biyolojik ve biricik oğlu Becca’nın emaneti Ryan’ın oğluna babalık yapmaya çalıştığı bir sezonla açılış yaparken bir yandan da geçmişten aşina olduğumuz bir isim bu sezon kulağımıza fısıldanıyor ‘Soldier Boy’, Homelander’dan önceki, Homelander, diyebiliriz kendisi için, sezonun ilerleyen bölümlerinde Butcher’un felaket planı sayesinde kendisiyle tanıştığımızda Homelander’dan da beter, yürüyen beyaz, ırkçı ve emperyalist bir Amerikan delikanlısıyla ile tanışmış olduğumuzu anlayıp, gelecek olan felaketi izleyenler olarak biz öngörebilirken Butcher ön göremiyor, bir de üstüne Soldier Boy, Homelander’ın babası çıkmaz mı? Alın size nurtopu gibi bir baba – oğul çatışması daha!
Bu sezona dair söylenebilecek en iyi şeylerden bir tanesi sanırım Black Noir’in gizemli geçmişine dair ufak bir göz kırpma ve Soldier Boy ile olan düşmanlığı ve de içsel dünyası diyebiliriz, kendi içerisinde yaşamış olduğu devam eden şiddet ve baskı döngüsü, bununla beraber gelen kendi içerisinde yarattığı dünyaya sığınma, fakat karakterin geçmişine dair yine de bir yarım kalmışlık var. Umarım sezon finalinde bıraktığımız gibi bulmayız diğer sezon Black Noir’i, çünkü taraf değiştirmesini umduğum ve daha derin bir hikayesi olduğunu bildiğim karakterlerden.
The Boys 3. Sezon incelememizin yavaş yavaş sonlarına geliyoruz. Bu sezon karakterlerin hepsinin göz dolduran geçmiş travmalarına baktık , gerek Marvin (MM)’in Soldier Boy ve süper kahraman düşmanlığı, gerek Frenchie’nin baskıyla büyümüş olduğu geçmişi ve de Kmimko’nun süper güçsüzlük ve süper güçle yaşamasına deneyimlerine dair bölümleri , iyi -kötü , siyah ve beyaz kavramlarının iç içe geçtiği, geçmiş travmalarla dolu bir sezon olmasını sağladı. Butcher vs. Homelander çatışmaları ve karakterlerinin arkasındaki yine ebeveyn ya da ebeveynsizlik sorunları üzerine kısa bir bakış attıktan sonra ikisinin ortak çatışması ve zaafiyeti olan Ryan üzerinden ilereyecek olan 4. Sezona bir göz kırptık. Artık Ryan ile daha da güçlenen ve ne yaparsa yapsın kahraman idolünden çıkmayacak olan(halk için) ve yaptığı her şey makulleştirilen Homelander, idealdeki ailesini ve baba sevgisini Ryan ile bastıracak ve yaptığı bütün kötülükler için daha da meşrulaştırıcı bir neden olarak Ryan’ı sunacak gibi geldi. Aslında Amerika’nın Bush dönemi ve Irak işgaline bir eleştiri olarak doğan bu çizgi romanının, en büyük eleştiri kısmının yürüyen Amerika’sı olarak Homelander’ı ve sonunu merak etmiyor değilim ama gelecek kötümüz Ryan da olabilir gibi gelmeye başladı! Butcher için işler daha da zorlaşırken diğer sezonu ve karakterlerin daha derinleşmelerini merakla bekliyorum. Özellikle Maeve karakterinin kendi hikayesinin tamamlandığını söyleyenler için Homelander’ın onun için bir kozu var mı merak ediyorum?
The Boys 3. Sezon yorumlarımızı burada sonlandırıyoruz. Dizinin ilerleyişi hakkındaki düşüncelerinizi bizlerle yorumlar kısmından paylaşabilirsiniz. Bir sonraki incelememizde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.