Korku filmi severler bilirler ki Scream ilk filmi ile korku sinemasında önemli bir yere sahip olduğunu kanıtlamış ve ikonikleşmiş maskesiyle hayatımızda yerini almıştır. Çıkan 5. filmi ile Ghostface karakterini hayatımıza yeniden sokan Scream aynı zamanda önceki filmlerden birçok tanıdık ismi de içermekte. Orijinal adı ile sinemalarda yerini alan ve sizi Ghostface’e doyuran bu filmi gelin birlikte inceleyelim. İşte karşınızda Scream Film Eleştirisi ve yorumları:
Scream Film Eleştirisi ve Yorumları:
E yorumlara başlamadan önce film neyi anlatıyormuş bir ona bakalım. Woodsboro adındaki kasaba 25 yıl önce dehşet verici cinayetlere sebep olan bir seri katil ile ünlenmiştir. Aradan geçen onca yıldan sonra bu kasaba yeni bir katil ve onun yepyeni cinayetleri ile karşı karşıyadır. Ünlü hayalet maskesi ile geri dönen katil birbirleri ile bağlantılı ve bir şekilde ortak geçmişleri olan genç bir arkadaş grubunun peşine düşer ve kasabaya ait kanlı sırları diriltmeyi amaç edinir. Sam adındaki genç kız, küçük kız kardeşi ve arkadaşlarını bu durumdan kurtarmak için kasabaya gelir. Aynı zamanda önceki filmlerden tanıdığımız Sidney Prescott, Şerif Dewey ve Gale Weathers gibi karakterler de Ghostface’in geri döndüğünü duyduklarında kasabaya dönüp gençlere yardımcı olmaya çalışırlar. Kısaca Scream, belirli bir geçmişe takıntılı olan bir seri katilin ve o geçmiş etrafında toplanan kurbanların hikayesini anlatıyor.
Sizi şöyle senaryoyu incelemeye alalım efendim. Biliyorsunuz ki birçok korku filmi klişeler üzerine kurulu olan ve orta düzey bir yapımın üzerine çıkamayan yapımlar. Hatta çoğu orta düzeyin de altında kalmakta. Maalesef Scream de klişelerden nasibini alan bir film. Her ne kadar bunu söylerken önceki filmlerin de bu yapımla benzer sahnelere sahip olduğunu bilsek de insan her izlediğinde daha iyisinin olmasını bekliyor işte. Bu arada böyle bir durum var ama yönetmen ve yazar hiç de bu durumdan kaçıyor gibi durmuyorlar. Diyaloglar arasında geçen korku filmlerine yapılan göndermeler birçok sahnede yer alırken aynı zamanda serinin önceki filmlerinde olan saçma sahnelere de oldukça laf çakılmakta. Tamam dalga geçiyorsunuz ama neden filmde aynı klişelere yer veriyorsunuz kardeşim? Film izlerken hepimiz içimizden geçiririz ya ”Oraya gitme!” , ”Hızlı koşsana!” ya da ”Nasıl bu kadar kör olabilirsin?” diye işte Scream bu sözleri size söyletecek sahneler ile dolu. Kısaca Scream klişe sahneler ile dolu ama katilin kim olduğunu merak ettirip sonuna kadar izleten bir senaryoya sahip. Öznel düşüncelerimi incelemelerime katmak istemiyorum ama söylemeliyim ki ben birkaç sahnede güldüm. Bakın bu cümleden sonra paragrafı spoiler ile kapatıyorum izlemeyen okumasın. Son uyarım sonraki cümlede SPOILER geliyor. Bir insan neden katilin yanına silahındaki bütün mermileri boşaltarak gider. Bu nasıl bir düşünce nasıl bir hareket? Bana bunu açıklayacak kişi yorumlarda gelsin tartışalım.
Senaryo hakkında konuştuktan sonra birçok tanıdık yüzün bulunduğu büyük oyuncu kadrosuna değinelim. Gençlik dizilerine bayılan biri olarak filmi izlemeye başladığımda oyuncular hemen dikkatimi çekti. Yapımcıların topladığı genç kadro genel olarak sevilen dizilerin yan rolleri olan arkadaşlarımız. Özellikle Dylan Minnette, Jack Quaid ve Mason Gooding üçlüsü içlerinden en tanıdık olanlar diyebilirim. İzlediğim dizilerde kendilerinin performanslarını ne kadar beğensem de bu filmde bir terslik vardır. Belki senaryodan belki de bazı sahnelerin saçmalığından çok iyi bir performans sergilediklerini söyleyemem. Gençler içerisinde en iyi rol yapanın Jenna Ortega ve Melissa Barrera ikilisiydi diyebilirim. Bu filmle alakalı en güzel şeylerden biri genç oyuncu kadrosu. Kendileri oldukları dizi de ne kadar iyi de oynasalar yan rol oldukları için öne çıkamıyorlardı, böyle büyük bir filmde başrol olmaları kendileri için de yeni bir yolculuğun başlangıcı. Yapımcı veya senaristin mi kararı bilmiyorum ama film için en kurtarıcı kararı veren kişi iyi ki eski oyuncuları geri getirmiş. Neve Campbell, Courteney Cox ve David Arquette gibi isimleri görünce içiniz ısınıyor. Eski filmleri izlediyseniz güzel bir his oluşuyor içinizde. Zaten izleyiciyi sinemaya çeken en büyük etkenlerden biri filmde onların da olması. Üzülerek söylüyorum ki onların da oyunculuğu pek inandırıcı ve etkileyici değildi. İzlerken yine bir terslik var, oynayamıyorlar hissine kapılıyorsunuz. Genel olarak düşündüğümüzde ise diyebiliriz ki bu bir korku filmi, oyuncular bizi ne kadar etkileyebilir ki yapacaklarının en iyisi bu işte. Film atmosferi oyunculuk kısmını ger planda bırakıyor.
Bu filmi korku ya da gerilim kategorisinde sayacaksak yine söylememiz gereken bir şeyler var. Korku filmlerine korkmak için gidiyorsak Scream bu kısımda da biraz beklentilerin altında kalıyor. Ghostface’in bir anda belirdiği ve sizi zıplattığı anlar var ama bu anların çoğunda zaten olacakları anlıyorsunuz. Genel kesim için konuşuyorum tabii, ani sahnelerden korkan biriyseniz sizi korkutan sahneler olabilir. Ancak söylemeliyim ki az korku filmi izleyen biri olarak ben bile gerilmedim. Bir anda başlayan korku sahnelerinin heyecanı da oldukça az. Gerilim başlıyor keyfini çıkaramadan bitiyor. Gerilim içerikli sahnelerin süresi çok kısa, izlemeye geldiğiniz gerilimi tadamadan bitiyorlar. Bütün Scream filmlerini izlemedim fakat internetten de gördüğüm yorumlardan söyleyebilirim ki en kanlı Scream filmi bu yapımdı. Kanlı sahnelerden hoşlanmayan biriyseniz ya da kandan etkilenecek küçük yaşta biri ile gidecekseniz bir daha düşünmenizi tavsiye ederim.
Ghostface kostümü artık kültleşti ve herkes ”Hayalet Surat” karakterini ya da ”Çığlık” filmini andığında akıllara oyunculardan ve konudan önce hemen kendisi geliyor. Kostüm tasarımcılarına bütün teşekkürlerimizi iletmeliyiz ki film boyunca ne maske ne de kıyafeti üzerinde oynanmış bir karakterle karşı karşıyaydık. Biliyorsunuz ki bir film ya da dizi uzadıkça veya seri haline geldikçe bazı tasarımcılar karakterler üzerinde oynayıp karakterlerin görünümünü mahvediyorlar. Tanıdığı karakteri göremeyen izleyici ise bütün yapım boyunca kendisini huzursuz hissediyor. Neyse ki Ghostface bu karakterlerden bir tanesi değil ve her gördüğümüzde işte tanıdığımız yüz düşüncesiyle filme daha rahat dalıyoruz.
İncelememizin sonuna gelirken filmin en çok beğendiğimiz yönünden bahsetmezsek olmaz. Yapımda önceki filmlere bol bol gönderme var. Genç grup arasındaki ilişkiler eski filmlerdeki ilişkilere benzetilirken korku filmlerinde olan arkadaş gruplarına da göndermeler bulunmakta. Eski filmlerde yaşanan olaylar hakkında diyaloglar geçerken mekanlar üzerinde de detaylı duruluyor hatta bir sahne eski mekanlardan birinde geçiyor. Benim en çok hoşuma giden kısım ise Courteney Cox’un canlandırdığı Gale Weathers karakterinin kakül kestirmesine gönderme yapması. Hatırlayanlar için bu gönderme yüzde tatlı bir tebessüm bırakan bir sahneydi.
Benim Scream filmi hakkında yazabileceklerim bu kadardı dostlarım. Çok büyük bir korku filmi beklentisi ile izlemediğiniz sürece hoşunuza gidebilecek bir yapım ile karşı karşıyasınız. Zaten Scream filmlerini izleyen kişiler sinemaya genel olarak ne ile karşılaşacaklarını bilerek giderler. Elimden geldiğince nesnel olmaya çalıştım ama filmi izleyenleri aşağıdaki yorumlar kısmında yapımı çekiştirmeye bekliyorum.