Bu sene olay yaratan ailelerin yılı sanki dostlarım. House of Gucci, Spencer filminin hemen arkasından gündeme yeniden bomba gibi düşen ve hakkında fazlasıyla konuşulan bir diğer aile sinemada yerini aldı. Gucci Ailesi adı ile ülkemizdeki sinemalarda yerini alan House of Gucci filmi uzun süren bekleyişten sonra seyircisi ile buluştu. Kimileri tarafından göklere çıkarılan kimileri tarafından yerin dibine batırılan filmi gelin birlikte inceleyelim.
House of Gucci Film İncelemesi: Kurtlar Sofrası
House of Gucci filmi, Maurizio Gucci cinayetinde yaşanan olayları bize anlatıyor. Meşhur moda evi ile bilinen Gucci ailesinin veliahtlarından biri olan Bay Maurizio’nun eşi ile tanıştığı süreçten ölümüne kadar yaşadığı olayları anlatan film yaklaşık 150 dakika sürmekte. Genel atmosfer Maurizio ve eşi Patrizia üzerinden ilerlese de Aldo, Rodolfo ve Paolo adındaki üç Gucci ailesi mensubu adam üzerinden de ilerleyen bir konu var. Başlıkta da bahsettiğim gibi bize kurtlar sofrası nasıl olur sorusunun cevabı sunulmuş. Bu sofradaki kurtların birbirlerine karşı galip gelmek için ne yaptıklarını gördükçe sinir ve stres içinde kendinizi yiyorsunuz. Mecazi anlatımı anlamadıysanız kısaca aile içerisindeki bireylerin hırs ve açgözlülük duyguları içerisinde boğuşmaları üzerinden bir evlilik ve miras elde edinimi süreci izletiyor film size.
Senaryo ve oyunculuk her ne kadar filmin yapı taşları olsalar da bu filme yakışacak incelemeyi kostümler, saç ve makyajdan başlayarak yapmalıyım. Adı üzerine Gucci geçmişten günümüze gelen en büyük moda markalarından bir tanesi. Bu markanın yapı taşlarını anlatan bir filmde sıradan kıyafetler kullanılsa çok saçma olurdu değil mi? O yüzden başlangıcından sonuna kadar gözlerimizi parlatarak Lady Gaga şıklığı izleten mis gibi bir film hazırlanmış. Girdiği her ortama belirli bir ağırlığı ve kalitesi olan kıyafetleriyle damga vuran bir Patrizia Reggiani karakteri çıkaran film yapımcıları bu kadının yanına jilet gibi takım elbiseli adamlar dizmeyi unutmamışlar. Arkadaş filmdeki herkes mi şık olur. Kadınların saç, makyaj ve kıyafet uyumundaki başarıyı izleyeyim derken bir yandan gözleriniz birbirinden şık takım elbiselere kayıyor. Bu bakımdan söyleyebilirim ki yapıma adının hakkını vererek muhteşem bir kostüm, saç ve makyaj bütünlemesi vermişler. Film geçtiği her yılı bütün başarısıyla şık bir şekilde bize aktarıyor. Ah pardon çok özür dileyerek bir yeri kötüleyeceğim. Jeremy Irons’a yapılan iğrenç göz makyajı beni benden aldı. Adamın hasta olduğunu belli etmek için yapmanız gereken makyaj bu muydu gerçekten sevgili makyözler?
Gelelim senaryoya. Ah benim güzel kardeşlerim. Kaç kişi bir araya gelmişsiniz hiç mi düşünmediniz acaba çok mu uzattık diye. Sizi bilmem ama ben izlerken yoruldum ki düşünün ben moda, magazin ve onların oluşturduğu kaos ortamını severim. Bunlar bir araya gelince zaman su gibi akar benim için. Fakat filmde ne yazık ki akmadı. Öncelikle söylemem gerekir ki aşırı keyifli bir başlangıcı var. Gayet güzel bir anlatımla başlayan ilk yarı sizi yormayacak şekilde ilerliyor. Bir süre sonra ise tempo düşüyor. Tam toparlayacak derken ise araya giriyorsunuz. İkinci yarı da benzer şekilde yavaş devam ederken olayların hızlanması ile film eski temposunu kazanıyor ve kendine tekrar bağlıyor. Bu yazdıklarımdan da anlayacağınız üzere arada gereksiz sahnelere sahip. Eğer hikaye böyle sahnelerle doldurulup neredeyse 3 saatlik bir filme dökülürse bu izleyiciyi yorar. Ha bana derseniz ki yapım 70’li yıllardan 90’lı yıllara kadar uzun bir süreci anlatıyor, bana kalırsa bunun aktarımı da başarılı değildi. Sahne geçişleri aşırı hızlıydı ve ben nereden nereye, hangi yıldan hangi yıla geçtiğimizi bazen anlamadım. Anlamayınca da filmden koptum ve zor toparlandım. Filmlerin böyle olması siz ne olduğunu çözmeye çalışırken filmden aldığınız zevkin kaçmasına sebep oluyor. House of Gucci ise bu filmlerden biri olmaya kıyıdan köşeden de olsa aday bir yapım.
Bir sonraki kategori başta Lady Gaga’ya dikilen gözler olmak üzere oyunculuk. Belki beklentim düşük gittiğim için olabilir ama dostlarım, ben Lady Gaga’nın oyunculuğunu beğendim. Müzisyenliği başta olmak üzere kendisine ne kadar hayran olsam da oyunculuğu konusunda biraz endişelerim vardı. Bu sene izlediğim yapımlara göre genel olarak baktığımda kadın oyuncular içerisinde hiç de fena oynamamış ya da sırıtmamış diyebilirim. Tabii ki muhteşem değildi, bazı sıkıntıları vardı ama yine de başarılıydı. En çok gözüme batan yanını söylemezsem olmaz ki o sıkıntı aksan yapmaya çalışması. Bazı kısımlarda ne kadar iyi konuşuyormuş gibi dursa da bazı kısımlarda kopuyor ve bir anda aksanı yokmuş gibi devam ediyordu sanki. Bunun dışında ağlama sahnelerinden emin olamadım ama yine de sektörde oyuncu olarak anılan birçok kişiden iyi iş çıkarmıştı. Filmdeki favori ismim ise Jared Leto‘ydu. En çok onun sahnelerinden zevk aldım. Eğlenceli ve değişik bir karakter ortaya çıkarmış. Bir şikayetim olacaksa onda da aynı şekilde bazen aksan olayı ne kadar iyi duruyorsa bazen de çok zorlama durmuş. Bu arkadaşlarımız dışında filmde başta büyük üstat Al Pacino olmak üzere Adam Driver, Salma Hayek ve Jeremy Irons gibi dev isimler yer almakta. Hepsi saç ve makyajıyla harika bir uyum içerisinde başarılı karakter canlandırmaları sunmuşlar, önlerinde saygıyla eğiliyorum.
Hazırsanız benim başka bir konuda daha şikayetim var. Tahmin edin ne? Çok üzülerek söylüyorum ki bu paragraf müziklere ait. Harika müzikler, yanlış zamanlama… Filme girerken düşündüğüm şeylerden biri dönem filmi olmasından dolayı harika dönem müzikleri dinleyecek olmamızdı. Öyle de oldu zaten korkmayın. O zamanlarda meşhur olan ve günümüze kadar kendini getiren birbirinden harika şarkıları filmde duyuyoruz. Fakat bir terslik var sanki. Şarkılar hiç beklemediğiniz anda giriyor ve daha siz onlara doymadan yine hiç beklemediğiniz anda sonlanıyor. Her şarkı girdiği anda kafamda aynı soru vardı: ”Acaba şimdi bu şarkıya girmek için doğru zaman mı?”. Genel olarak bu atmosferin sahip olduğunu düşündüğüm filmde tabii beğendiğim yerler de oldu. Özellikle Lady Gaga ve Jared Leto’nun kısacık bir dans sahnesi var ki ekrandan girip ben de dans etmek istedim onlarla. İşte mesela bu sahne de çok kısaydı. Bırakın bizi, biraz eğlenelim değil mi dostlarım? Bu paragrafa ait küçük bir şikayetim daha var. Lady Gaga’yı filminde oynatıyorsun ama ona bir tane bile şarkı söyletmiyor musun, cidden mi? Belki de kendisinin sadece oyuncu kişiliğiyle filmde olması istenmiştir ama yine de bu kararı kınıyorum.
Gelelim filmde hoşuma giden birkaç küçük detaya. Versace defilesine yer vermek gibi zekice bir detay eklenmiş filme. Gianni Versace ve Karl Lagerfeld gibi moda dünyasına iz bırakmış dev modacılara göz kırpmak Gucci markasının konu edindiği bir filmde yer alabilecek en güzel detaylardan bir tanesiydi. Bunların yanında göz kırpılan bir diğer isim dev editör Anna Wintour. Yer aldıkları dünyada bütün sektöre hakim olan bu kadını yapıma koymamak aptallık olurdu zaten. Seçilen mekanlar tek kelimeyle büyüleyiciydi. Özellikle Gucci ailesine ait kişilerin evleri parmak ısırtacak güzellikteydi. Rodolfo veya Aldo Gucci’nin evi veliahtsız kaldıysa ben talibim ki duyduğuma göre filmden sonra ilgilisi artan bu malikanelerden bir tanesi geceliği 14 bin TL’den konaklamaya açılacakmış. Neyse hayal kurmaya devam edelim deyip edindiğim bir bilgiyi ekleyip yazımı kapatayım. Bir yerde okuduğuma göre Gucci ailesi filmin yapımcılarına oldukça sinirli, hatta taraftarlar davalı da diyebiliriz. Gerçek hayattan uyarlandığını iddia eden film Gucci ailesini oldukça kızdırmış, kendilerinin yanlış yansıtıldıklarını iddia ederek filme dava açmalarına sebep olmuş. Mirasçılara danışılmadığını iddia eden Gucci ailesi bakalım davada nasıl bir sonuç elde edecek.
Aylardır heyecanla beklenen House of Gucci hakkındaki eleştirilerim okuduğunuz gibiydi dostlarım. Başka yorumlarım var mı diye sorsanız daha size neler anlatırım ama bunların gıybeti bitmek bilmez. Kısaca izlemeyenlere önerim moda, magazin ve kaos seviyorsanız tam size göre bir film vizyonda, koşun izleyin. Fakat diğer kişiler 157 dakika size bu filme dayanmak için biraz uzun olabilir, sanki siz izlemeseniz de olur gibi. Peki Oscar için adı birçok sitede geçen bu film hakkında sizin düşünceleriniz nedir dostlarım? Eğer paylaşmak isterseniz aşağıda tatlı bir kutucuk var, sizi oraya alalım.
