HBO Max‘in yayınlandığı günden beri izlenme rekorları kıran, makyajından kıyafetlerine her şeyi trend olan gençlik dizisi Euphoria 2. Sezonu ile geri döndü. İlk sezonu 2019 yılında yayınlanan dizinin ardından iki özel bölümde yayınlanmıştı. Şimdi gelelim iki buçuk senenin ardından yayınlanan yeni sezonun nasıl olduğuna. işte karşınızda Eurphoria 2. Sezon İncelemesi:
Euphoria 2. Sezonunda Neyi Anlatıyor?
Öncelikle diziyi hiç bilmeyenler için; Euphoria aynı isimli bir İsrail mini dizisinden Sam Levinson tarafından uyarlanan, Drake‘inde yapımcıları arasında bulunduğu, başrollerinde Zendaya, Jacob Elordi, Alexa Demie gibi oyuncuların olduğu bir Amerikan gençlik-drama dizisi. Ana karakterimiz Zendaya’nın canlandırdığı Rue Bennett babasının ölümünü kaldıramayan ve madde bağımlısı bir genç kız. İlk sezon kendisinin rehabilitasyondan çıkmasıyla başlıyordu. Kendisi okula , diğer ana karakterlerimiz olan arkadaşlarına geri dönüyordu ve okula yeni gelen Jules‘la tanışıp ilk kez aşık oluyordu ama madde kullanmayı bırakamıyordu. Dizideki tüm karakterlerin arkadaşlıklarını, aşık olmalarını, aile sorunlarını, kendilerini keşfetmelerini ve kabullenmeye çalışmalarını Rue’nun anlatımıyla izliyoruz. İlk sezonun sonunda Jules ile Rue ayrılmışlardı ve dizi orada bitmişti.
Euphoria 2. Sezonu ise bu olaylardan hemen sonrasından başlıyor ve tabi ki ilk sezondaki gibi her bölümün başında Rue’nun bir karakterin geçmiş hikayesini anlatmasıyla başlıyoruz. Bu defa ilk sezonda benim şahsen hikayesinin geri planda kaldığını düşündüğüm Fezco nam-ı diğer Fez karakterinin geçmiş hikayesiyle başlıyoruz. Öyle iyi bir hikaye ki diğer anlatılan hikayelere kıyasla benim en sevdiğim ve bence en iyi anlatılan geçmiş hikayeyle Fez’in neden madde satıcısı olduğunu, neden felçli büyükannesine baktığını ve Ash‘le nasıl tanıştığını görüyoruz. Sonrasında Ash’in ilk sezondaki madde satıcısı Mouse’u öldürdüğünü görüyoruz. Hemen ardından Rue, Ash ve Fez’i arabayla bir yere giderken görüyoruz ve araba da 2Pac’in Hit’Em Up şarkısı çalıyor. Geçen sezon olduğu gibi bu sezonda şarkılar harika ama buna daha sonra detaylı değineceğim. Sonrasında bu üçlü bir madde satıcısı hatta bence tam bir gangster olan bir kadınla görüşmeye gidiyor ve burada yeni bir karakter de diziye dahil oluyor. Fez’in arkadaşı Custor’un sevgilisi Faye. Bu kız sezon boyunca beni ve eminim ki izleyen herkesi “Bu kız ne yapacak?” diye çok arada bıraktırmıştır.
Sonrasında o günün yılbaşı günü olduğunu öğreniyoruz ve Ash, Fez ve Rue bir ev partisine gidiyorlar. O arada bu ev partisine doğru giden bir diğer arabada da bir markette karşılaşan Cassie ve Nate‘i görüyoruz. Bilmeyenler için Cassie, Nate’in bir barışıp bir ayrıldığı sevgilisi Maddy‘nin en yakın arkadaşı. İkili arasında bir çekim var ve hayatı boyunca hep sevilmek, aşık olmak isteyen ve sevgilisi McKay‘le ayrılmış olan Cassie iki ilgi görünce hemen Nate’le yakınlaşmaya başlıyor. Bu arada diğer karakterlerimiz Jules, Maddy, Kat ve Lexi de bu partideler. Başta Rue, Jules’tan saklanmaya çalışıyor ve bu arada bu sezonun diğer yeni karakteri madde bağımlısı bir başka liseli olan Elliot‘la tanışıyor. Sonrasında daha fazla kaçamayan Rue, Jules’la konuşmaya başlıyor ve ona yeniden madde kullanmaya Jules’ın onu terk ettiği gece başladığını söylüyor. Ki özel bölümde Jules en çok korktuğu şeylerden birininde Rue’nun onun yüzünden yeniden başlaması olduğunu söylemişti çünkü onu kaybetmek istemiyordu. Sonrasında yeni yıla girmek üzereyken ikili birbirlerine olan hislerini daha fazla geride bırakamıyorlar ve birbirlerine açılıyorlar. Bu arada sezonun en büyük sürprizlerinden biri olarak Fez ve Lexi karakterlerini partide konuşurken görüyoruz. Yani gerçekten ne alaka bir çift dedim başta ama tüm zıtlıklarına rağmen o kadar tatlılardı ki. İlk bölüm yeni yıla girdikten sonra Fez’in Nate’i öldüresiye dövmesiyle bitiyor ve ben tüm bunların sadece başlangıç olduğunu o an anlıyorum.
Şimdi karakterler özelinde sezonun nasıl ilerlediğine bakalım:
Rue, Jules & Elliot
Öncelikle başta Jules ve Rue’nun gerçekten güzel bir ilişkileri olacağına inanmıştım ta ki araya Elliot karakterimiz ikisinin sadece arkadaşı(!) olarak dahil olana kadar. Elliot, Rue ile sürekli madde kullanırken Jules’un bunu hiç anlayamaması, Jules ve Elliot’un yakınlaşmalarını Rue’nun anlayamaması beni tüm sezon çıldırttı.
Sam Levinson, Jules’ın karakter gelişimini o kadar bırakmış ki Rue ve Elliot’la yakınlaşmak dışında bu sezon Jules hiçbir şey yapmadı. Yani esas karakterin bir yan karaktere dönüşünü izledik bu sezon diyebiliriz. Gerçi bunun bir diğer nedeni de biz hikayeyi Rue’nun gözünden izlediğimiz için Rue, Jules’tan ne kadar uzaklaşırsa bizimde ondan o kadar uzaklaşmamız olması olabilir ki bunu dizi gerçekten iyi anlatıyor.
Rue içinse diyeceğim çok şey var. Tam madde kullanmayı bırakacak derken daha da madde bağımlısı olması, aşkına kavuştu derken aşkını yaşayamayacak kadar kafasının güzel olması, çok değer verdiği ve korumak istediği kız kardeşinden daha çok uzaklaşması ve onunda başarısız kötü biri olmasını sağlaması, en yakını olan Lexi’den bile uzaklaşması derken ben sezon boyunca Rue’nun hayatını bitireceğini düşünmeye başladım. Daha ne kadar kötü kararlar verebilir derken daha da kötüsünü verebildiğini gördüm. Etrafındaki herkesin kalplerini kırması, onlardan uzaklaşması ve gerçekten dibi görüşünü gördük. Son iki bölümleyse karakterimiz resmen tekrar hayata döndüğünü ve iyi biri olmaya çalıştığını ve bağımlılıktan kurtulmaya karar verdiğini görüyoruz ki bu sezondan sonra önümüzdeki dönemde Zendaya’nın Emmy dahil olmak üzere diğer tüm ödülleri ödülleri toplayacağına eminim çok çok iyiydi arkadaşlar. Karakterinin çöküşünü, pişmanlıklarını o kadar güzel yansıtıyor ki gerçekten hissediyorsunuz.
Elliot’u ise ben hiç sevemedim. Karakterde oturmayan bence çok şey var. Ayrıca sezon finalindeki şarkısı bir bitmek bilmedi gerçekten o kadar olay varken 3 dakika karakterin bitmek bilmeyen şarkı söylemesini dinlemek beni doğru diziyi mi izliyorum diye düşündürttü.
Cassie, Maddy & Nate
Maddy ve Nate’in toksik ilişkisi ilk sezon izleyicilere sinir krizleri geçirttirmişti. Bu sezon ikili tam ayrıldı Maddy artık mutlu olacak derken Nate şimdi de kız ile en yakın arkadaşının arasına girdi. Ama Sam Levinson sayesinde Maddy Perez artık yeni bir ikonik karakterimiz oldu. Tıpkı Blair Waldorf, Regina George, Cher Horowitz gibi.
Cassie içinse ilk sezon ne kadar haline üzülüp, empati yapabileceğimiz bir karakterken bu sezon sadece sevilmek isteyen, en yakınına bile ihanet eden bir karaktere evrilen bir karakter gelişimi yaşadığını görüyoruz. Nate için ailesini terk etmesi ise gerçekten çok saçmaydı. Levinson’un burada Cassie üzerinden gerçekten sadece sevilmek isteyen, kendisini sevdiğini söyleyen herkese inanan, sonunu pek düşünmeyen ergenlere bir gönderme yaptığını düşünüyorum.
Nate’e gelirsek ilk sezonun üstüne daha da kötüleşmesini gördük. Çocukluğundan beri özellikle babası tarafından ağır travmaları olan bu karakterin gerçekten iyi bir şeyler yapabileceğini düşünmesi ama yapamaması, aşık olmaya çalışması ama daha çok arada kalması, üstüne de babasının çift hayat yaşıyorum diyip kendi cinsel yönelimini söyleyip onları terk etmesi onu bir de ailenin babası konumuna getirtti. Üstüne annesiyle yaşadığı konuşmada çok kötüydü. Ama sezon finalinde şu iki sezonda yaptığı tek doğru şeyi ,biraz geçte olsa, yapabildi. Umarım bu karakterin sonraki sezonda terapiye falan başlayıp düzelmeye başladığını görebiliriz.
Lexi
Gelelim ikinci sezonun esas sürprizine. Lexi’nin bu sezonun en öne çıkan karakteri olduğuna herkes hemfikirdir. Gerek Fez’le olan yakınlaşması, gerekse okul için kendi hayatında yaşadıkları ve diğer karakterlerin yaşadıkları üzerinden yazdığı tiyatro oyunu muhteşemdi. Hep susmayı tercih eden, geri planda kalan, yaşananları gözlemleyen bir karakterin kendince yavaş yavaş çözülmeye başlamasını dizi çok iyi vermiş.
Euphoria 2. Sezonunda “Beğendiklerim”
- Dizinin müzikleri yine geçen sezonki gibi çok iyiydi. Labrinth yine efsane bir şarkı yapmış Zendaya ile.
- Bu sezon Nate’in babası Cal’ın geçmişini de görmemiz çok güzeldi. Kendini , yönelimini yeni keşfeden bir gencin hayatının nasıl bir anda alt üst olduğunu, ebeveynlerinden gördüğü psikolojik şiddetin onu da öyle bir ebeveyn olmaya itişi çok iyi anlatılmıştı.
- Benim bu dizide ilk sezonda en sevdiğim şeylerden biri de bölüm adlarının rastgele bir şeyler değilde bir şarkının adı ya da bir şiirden alıntı bir sözün olmasıydı. Dizinin bu sezonda da buna devam etmiş olması çok güzeldi.
- Rue’nun 4. bölümde Jules’la olan aşkını izleyiciye anlatırken başka aşkı anlatan film, dizi karakterlerinin yerine kendilerini koyması, bir anda onları Brokeback Mountain’deki kovboylar ya da Titanic’de ki Jack ve Rose olarak görmemiz çok çok iyiydi ve çok zekice sahnelerdi. Sonuçta kim aşık olduğu kişiyle kendisini bir film aşkı gibi hayal etmemiştir ki?
- Dizinin kostüm tasarımcıları ve makyaj ekibide yine efsane işler çıkarmışlardı. Euphoria makyajı trendi uzun bir süre daha hayatımızda olacak gibi diyorum.
Euphoria 2. Sezonunda “Beğenmediklerim”
- En üzüldüğüm ve beğenmediğim şey Kat karakterini resmen harcamaları oldu. Sanırım oyuncu ve yönetmen Levinson arasında anlaşmazlıklar olmuş ve karakterin çoğu sahnesi diziden çıkartılmış, yani bu karaktere gerçekten yazık oldu.
- Yukarıda da bahsetmiştim sezon finalinde Elliot’un şarkı söylemesi gerçekten çok gereksizdi ve resmen konulmak için konulmuştu.
- Yine Kat karakteri gibi geçen sezonun ana karakterlerinden McKay karakteri de harcandı. İlk bölümde Cassie ile tamamen bitirmesini gördük sonra birden kayboldu gitti.
- 1. sezonda olup sonrası cevapsız kalan birkaç olay vardı onların bir cevabının gelmemesi de dizinin en büyük eksiklerinden biriydi. Mesela ilk sezon dövülen bir doktor vardı ona ne oldu?
Euphoria 2. sezon incelemesini burada bitiriyorum. Bu sezon ilk sezon kadar olmasa da yine de çok güzeldi. Zaten dizinin hakkında en çok tweet atılan dizi olmasından, 2. sezonun 4. bölümü yayınlandıktan sonra 3. sezon onayı almasından, Game Of Thrones’tan sonra bölüm başına en çok izlenme oranlarına sahip olmasından dizinin ne kadar başarılı ve iyi olduğunu zaten görüyoruz. Ama yine de uyarımı yapmak istiyorum dizi gerçekten açık sahneler içeriyor, açık sahnelerden çok rahatsızlık duyuyorsanız izlemeyin. Yine aynı şekilde psikolojik olarak kendinizi iyi hissetmiyor ve çabuk etkilenebiliyorsanız bu diziyi izlemeyin arkadaşlar. Ayrıca Euphoria 3. sezonu da en erken 2024 yılında gelecekmiş. O zaman tekrardan burada görüşmek dileğiyle…