Bugün Netflix, Marilyn Monroe‘un hayatını anlatan yeni projesi Blonde filmi ile eleştiri kaynağımız olarak karşımızda. Andrew Dominik‘in yönetmenliğini üstlendiği Blonde eleştirisi için sizlere keyifli okumalar dileriz.
İçindekiler
Blonde Filminin Konusu
Blonde, Joyce Carol Oates’in aynı adlı kitabından uyarlanan, Andrew Dominik’in senaryosunu yazıp aynı zamanda yönettiği ve başrollerinde Ana de Armas ile Adrien Brody gibi isimlerin olduğu muhtemelen 2022’nin en tartışılan filmlerinden biri.
İlk prömiyerini 79. Venedik Film Festivali’nde yapan ve film bitiminde yaklaşık 15 dakika ayakta alkışlanmasıyla büyük merak toplayan bu filmi herkes sabırsızlıkla beklemeye başladı. Her yerde Ana de Armas’ın ne kadar başarılı bir şekilde Marilyn’i canlandırdığı konuşuldu, yazıldı. Hatta Ana’nın “Marilyn’in hayaleti çekimler boyunca benimleydi” tarzı açıklamalarıyla film daha çok popülarite kazandı. Film 28 Eylül’de Netflix’te yayınlandıktan sonra ise bende dahil olmak üzere büyük bir çoğunluk hayal kırıklığına uğradı. Neden mi?
Öncelikle Marilyn Monroe Dünya üzerinde hala hakimiyetini koruyan bir ikon. Siz bu kadını zamanında zaten sömürmüşlerdi biraz da biz sömürelim tarzında bir hikaye ortaya koyarsanız bu memnuniyetsizlikleri ve eleştirileri hak ediyorsunuz demektir.
Blonde İncelemesi
Filmin ilk dakikaları aslında çok güzel başlıyor. Küçük Norma Jeane ve annesinin yaşadıkları, annesinin psikolojisinin ne kadar kötü olduğu iyi oyunculuklarla anlatılıyor. Derken bir anda biz Norma’yı büyümüş ve Marilyn olarak görüyoruz. Neden peki? Norma büyüyüpte Marilyn olana kadar yaşadığı gerçek olaylar komple atılmış. Marilyn hakkında çokta bir fikri olmayan, hayatını bilmeyen izleyiciler bu anlardan hiçbir şey anlamayıp filmden bu noktadan sonra kopuyorlar. Filmin kurgusu çoğu açıdan başarısız. Bu da filmi en çok düşüren ve izleyiciyi örnekte verdiğim gibi filmden koparan bir etken. Aynı zamanda film üç saate yakın ve başarısız bir kurguyla bu uzunluk izleyiciyi gerçekten yoruyor.
Film Marilyn’in hikayesini kopuk kopuk atlaya atlaya devam ettiriyor. Ve burada hikayeyi sadece ana karakterde toplamaya çalışıyor. Yan karakterlerin hiçbiri hikayeye tam olarak katılamıyor ve biz sadece ana karakterin psikolojik olarak atlatamadığı şeyleri ve hüznünü izlemeye başlıyoruz. Derken ne kadar kötü bir halde olduğunu, yaşadığı acıları izlediğimiz ana karakterin ölümü ile de film bitiyor.
Öncelikle burada tüm övgüyü hak eden tek kişi filmi gerçekten izlemeye değer kılan Ana de Armas’ın aşırı iyi oyunculuğudur. Oyuncunun Marilyn’e harika benzetilmesi bir yana mimiklerine kadar sanki gerçekten Marilyn’i izlediğimizi hissettirmesi ayakta alkışlanacak tek şey. Bir diğer yandan film sinematografisiyle, kostümleriyle, makyajlarıyla da bize gayet görsel bir şölen sunuyor.
Fakat senaryo açısından film yok gibi. Bu kadar bilinen ve tanınan bir kadının hikayesi, hadi Marilyn’i geçtim o dönemin Hollywood’un da yaşananlar birçok kişi tarafından doğrulanmışken genç insanların oyunculuk hayalinin gerçekleştirmesi için yapımcıların ve menajerlerin ne kadar iğrenç şeyler yaptırdıkları bilinirken bunlar nasıl elde tutulur bir senaryoya dönüştürülemez aklım almıyor!
Norma gerçekten de Marilyn Monroe ismini kariyeri için sahiplenen, o dönemin erkek egemen Hollywood’unun ve magazinin aktardığı gibi “seks sembolü” olmak istemeyen birisi. Ama biz tüm filmi sanki o dönemde yaşayan bir erkeğin gözünden izliyor gibiyiz. Eğer yönetmenin bu kadına bakış açısı buysa keşke bu filmi hiç çekmeseydi demeden duramayacağım. Marilyn Monroe gibi bir ikon gerçekte de filmde gösterildiği kadar güçsüz, muhtaç biri olsaydı Marilyn Monroe olamazdı. Gerçek hayat hikayesiyle de uyuşmayan çok fazla nokta vardı. (Charles Chaplin Jr. ve Edward G. Robinson Jr. ile yaşadıkları gösterilen üçlü ilişki gibi)
Özetle Blonde eleştirisine özellikle filmi sinematografi, kostüm ve oyunculuklar açısından güçlü fakat izleyiciyi boğan dramatik senaryosuyla, oradan oraya zıplayan hikayeyi koparan kurgusuyla, açık sahnelerin bolluğu ile cesur bir film yaptığını düşünen yönetmeni ve yapımcılarıyla oldukça zayıf bir film olduğunu eklemek istiyorum. Keşke bu işe Marilyn’i hiç katmasalardı. Tıpkı Ryan Murphy’nin Netflix’te bulunan ve o dönemlerdeki oyuncuların hikayesini anlatan “Hollywood” dizisi gibi daha başarılı bir iş çıkarabilselerdi.
Blonde film eleştirisini burada sonlandırıyoruz. Sizin film hakkında görüşleriniz nedir? Yorumlarda buluşalım…