Black Mirror 6. Sezonu ile geçtiğimiz günlerde 5 bölümüyle beraber yayınlandı. Daha önceki sezonlarıyla büyük bir sükse yakalayan ve herkes tarafından sadece izlenmekle kalmayıp insanı oturduğu yerde çivi gibi çakılmış hissettiren, bu insanlar bunları nasıl düşünebiliyor diye sorgulatan bölümleriyle, soğuk duş etkisi yaratan eski Black Mirror bölümlerinin yerlerinde yeller esiyor da diyebiliriz.
Bütün izleyen ve sevenlerin alışık olduğu Black Mirror’un farklı olmasının temel sebebi sadece teknolojinin insanların his ve duygu deneyimlerini ve de yaşayabileceği şeylerin sınırlarında gezmek değildi. Aynı zamanda kendi dönemi içerisinde yayınlanan neredeyse hiçbir yapım ile benzerlik taşımıyordu. 6. Sezonda ise bir çok bölümü Black Mirror değil, American Horror Story dizisinin bölümlerinden fırlama gibiydi denilebilir.
Shut Up And Dance, White Christmas, Hang The Dj, The Entire History of You, White Bear, Playtest gibi daha nicesinin bulunduğu bir çok güzel bölümü içeren Black Mirror yerine; artık iğdiş edilmiş temcit pilavı tadında bölümler izliyorsunuz. Bir noktada vay be demeyi bekliyorsunuz eskisi gibi ama beklentiyi bir türlü de tutturamıyor. Gelin bölümlere teker teker bakalım ve inceleyelim hep beraber. İşte karşınızda Black Mirror 6. Sezon İncelemesi
Joan is Awful
Black Mirror 6. Sezon yorumlarıma Joan is Awful ile başlıyoruz! İlk bölüm beklentisi açısından soft ve eğlenceli bir giriş yapmayı hedeflediğini düşündüğümüz Black Mirror yaratıcıları, bölüm içerisinde Salma Hayek’in de varlığını kullanarak iyi bir şeyler yakalayacaklarını ummuşlar diye düşünüyorum.
Bölüm hayatı normal bir sıkıcılıkla ilerleyen ve de psikoloğuna son zamanlarda herkesin kullandığı klişe lafı kullanıp; “kendimi hayatımın başrolü gibi değil figüranı gibi hissediyorum” diyen Joan’ın hayatıyla başlıyor. Onun bir gününü tamamladıktan sonra mutsuz Joan bir gün Netflix vari Streamberry üyeliğinin tadını sevgilisiyle çıkarmak isterken Joan İs Awful diye bir diziye denk geliyor. Açıyor bir bakıyor ki gün içerisinde yaşadığı her şeyi dijital yayında platformda, evet Black Mirror’vari o rahatsızlık iliklerinizden aşağı süzülüyor. Salma Hayek’in dijital bir kopyasının Joan’ı canlandırdığı dizide, Joan kendi hayatının rutinine dönebilmek, hayatının başkalarının başrolü ve dizisi olmaması için çabalıyor. Başrol olmak istiyorum derken “sıkıcı hayatımın izlenmesini ve bunu herkesin bilmesini istemiyorum” ‘diyor kısacası Joan ve hayatına dönebilmek için trajikomik girişimlerde bulunuyor. Dediğimiz gibi kendi hayatının kontrolünü eline almak isteyen bütün insanlar için pozitif mesajlar veren sof bir bölüm olsa da açılış için biraz bayağı kalıyor. Üstelik Salma Hayek’e rağmen…
Yine de beğenenler olmuş gördüğümüz kadarıyla nitekim Black Mirror içerisinde Black Mirror’ın önceki sezonlarına en yakın işlerinden biri. Buna rağmen yerinizden zıplatmıyor ve ya soğuk terler döktürmüyor maalesef ki.
Loch Henry
Black Mirror incelemesine devam ediyoruz. Gel gelelim Black Mirror’ın ikinci bölümü Loch Henry’ye , işte tam da bahsettiğim gibi American Horror ve ya American Crime Story tarzında bir bolüm sizleri bekliyor. Her ne kadar belli bir yere kadar içerisinden teknolojik bir hayat mahvetme öyküsü çıkacak zannetsem de sadece bir Crime Story izlediğimiz çok şaşırtmayan hatta üzen bölümlerimden biri. Sanki bir hikaye bulmuşlar da bunu Crime Story’e satmak yerine biz değerlendirelim demişler.
Genç bir çift İskoç kasabasındaki aile evi ziyareti ve belgesel hazırlama girişimleri sonrasında belgesel konusundaki değişiklik nedeniyle yaşadıkları trajik bir deneyime odaklanıyor.
Beyond the Sea
Beyond the Sea işte bu 5 bölüm içerisinde belki de eski Black Mirror bölümlerine yakın tek bölüm olmuş. Aaron Paul’un içerisinde yer alması bir yana tarihsel olarak alternatif bir evrendeki açlternatif bir 1969 seçmiş olmaları gerçekten çok ilginç olmuş. Belki de hikayenin ruhuna katkıda bulunması için.
Bir uzay istasyonunda görev yapan 2 astronotun üretilmiş olan kopyaları üzerine bağlanarak iki mekânlı hayat deneyimleri üzerine bir hayatı konu alıyor. Fakat az önce de belirttiğim gibi zaman seçimi trajik çünkü, 1960-70 ler Amerika içerisinde tarikat ve cinayet baskınlarının birçok aileyi etkilediği bir dönem. Belli ki bu sezonun yazarları çok fazla Crime Story ve Horror Story izlemişler. Bir tarikatın astronotlardan birinin ailesini katletmesiyle olayın ipi kopuyor. Tabi ki vicdanlı diğer astronotumuz, arkadaşının istasyondaki mekanda hapis hayatı yaşamasına gönlü el vermeyerek kendi bedenini kullanmasına izin veriyor. Tabi ki bu deneyim yasak. Nerde yasak varsa orada kesin bir ceza veya bedel vardır. Tabi ki bu yasağı aşmanın bedeli de ağır oluyor.
Bence 5 bölüm içerisinde en izlenebilir olanı da bu bölüm.
Mazey Day
Gel gelelim en Horror Story’den fırlama bölümümüze. Keşke Horror Story’e satsaydınız da Black Mirror içerisinde izlemeseydim güçlü bir teknoloji hikayesi ile pek de bir alakası yok bölümün açıkçası.
Hayatını fotoğrafçılık yaparak idame ettiren genç bir kadına odaklanıyoruz. Magazin fotoğraflarından insanların hayatını yıkan ablamız, son zamanlarda ortadan kaybolan bir ünlünün peşine takılınca olanlar oluyor. Sonu bir kurt kadına dönüşme hikayesi ile biten bölüm bittiğinde “e ben niye böyle bir şey izledim” demekten kendinizi alamıyorsunuz maalesef ki.
Demon 79
Evet, 6. Sezonun son bölümü , vurucu olmasını beklediğiniz fakat yıkıcı olan, teknolojik bir hayat yıkımı mesajıyla herhangi bir alakası olmayan yine Horror Story’e daha yakın diyebileceğimiz bir bölüm. Bölüm içerisinde en iç rahatlatan bölümlerinden biri diyebiliriz, şeytan aracılığı ile ırkçı ve kötü insanlardan öç alıp vicdanınızı rahatlatıyorsunuz. Fakat bunun yine söylüyorum ki Black Mirror ile pek de bir alakası yok aslında.
Black Mirror 6. Sezon eleştirisi burada sonlanıyor. Gel gelelim genel bir değerlendirmeye, ey güzel Black Mirror yaratıcıları artık zor geliyorsa bırakın. Kendinizi tekrara düşmüş hissediyorsanız fakat beklentileri karşılamak için zorluyorsanız da boş verin. Bu denli kötü değil ama başka serilerde de harikalar çıkarabilirsiniz elbette, mesela güzel korku hikayeleri de yazıyorsunuz, bunu da bir değerlendirin.