Arcane dizisinin uyarlandığı League of Legends oyununu duymayan yoktur. Hatta bu yazıyı okuyan kişilerin büyük bir kısmı da en az bir kere oynamıştır bence. Bugünkü incelememizin konusu bir animasyon dizisi olsa da bambaşka konulara da değinebileceğimiz materyal mevcut. Öyleyse gelin hem Arcane dizisi nasıl olmuş onu konuşalım hem de Runeterra Evreni‘ne yüzeysel de olsa bir göz atalım.
Arcane 1. Sezon İncelemesi
Piltover adlı bir şehirdeyiz. Burası dünyanın en teknolojik ve gelişime en çok önem veren şehir. Burada güçlü ailelerin hanedanlıkları bulunuyor ve şehirde yaşayan neredeyse herkes soylu kesim denebilir. Bir de Zaun şehri var. Aslında burası Piltover‘dan bağımsız değil. Onun gözetimi altında bulunuyor fakat birçok farklı çete ve kötü insanlar kendi kafalarına göre takılıyorlar. Buraya aynı zamanda alt şehir de deniyor. Üst şehrin yani Piltover‘ın bütün pisliği buraya akıyor. Halkın neredeyse tamamı sefalet ve yoksulluk içinde, yaşam kalitesi yok denecek düzeyde.
İşte böyle bir ortamda yaşayan iki kız kardeşi merkeze alan bir hikaye izliyoruz. Violet (Vi) ve Powder (Jinx). Büyük çatışmaların ortalarında bulunmaları, birbirlerini kollamaları ve her günleri ayrı çile olan bu iki kardeşin nasıl yetiştiklerini ve nasıl insanlara dönüştüğünü anlatıyor. Ancak diziyi sadece bu konsept üzerinden ele almak doğru olmaz. Gerek yan karakterlerin derinliği gerek dizinin temelinde bulunan politika mevzularının işlenmesi diziyi bir bütün yapıyor.
Arcane İzlemek İçin League Of Legends Oynamış Olmak Gerekir Mi?
Bu sorunun en kısa yanıtı hayır ama biraz açayım. Dizi LoL‘ün hikaye evreni olan Runeterra‘da geçiyor. Bu zamana kadar hayranlar oyunun evrenine dair şeyleri sadece sinematik videolardan ve karakter repliklerinden öğrenebiliyordu. Yıllardır çoğu kişi bu evrenin bir sinematik evrene dönüşmesi gerektiğini savunuyordu. Ve gün geldi ve bu evrenin ilk dizisi olan Arcane‘e kavuştuk. Hayranlar mutluluktan havalara uçtu uçmasına ama sonuçta bu bir Netflix dizisi ve ana akıma da hitap etmesi gerekiyordu. Şunu söylemeliyim ki bu işi çok başarılı bir şekilde yapmışlar. Yani LoL hakkında hiçbir fikri olmayan biri için bile dolu dolu ve keşfedilesi bir yapım. Ana akım için çok güzel bir hikaye olsa da oyunu bilenler ve evreni takip edenler için ise bir sürü göndermeyi de eksik etmemişler. Bu iki önemli unsur arasında mükemmel dengeyi yakalamışlar.
Dizi Hakkında Düşüncelerim
Runeterra evrenine önceden ilgili ve takip eden birisi olarak bu bakış açısıyla diziyi değerlendiriyorum. Bana göre senaryo bakımından bir animasyon dizisi için aşırı kaliteli. Şimdi buradan anime hayranlarını karşıma almak istemem ama dışarıdan bakıldığında bu tarz bir senaryo düzeyini göreceğimizi tahmin etmemiştim. Birden fazla karakterin aynı anda geliştirilebiliyor olması durumu birçok günümüz dizilerinin çoğunda es geçiliyor. Bu yönüyle beni içine çekmeyi başardı. Onun dışında seslendirme ve animasyon bakımından yani prodüksiyon kalitesi bakımından da harika bir iş çıkardığını söyleyebilirim. Kısacası ben diziye bayıldım. İzlemekte kararsız kalan birine kafam rahat önerebilirim.
Dizinin kötü bir tarafı olarak söyleyebileceğim tek şey dizinin ilk üç bölümünün çok üst düzeyde olması ama geri kalan altı bölümün bir tık daha altında kalması olabilir. Bunu son altı bölümün biraz daha hızlı anlatılmasından dolayı olduğunu söylemeliyim. Yine de dediğim gibi ben diziye bayıldım.
Animasyon Ve Seslendirme
Takip edenler çok rahat bir şekilde bilirler ki League of Legends oyununun yapımcısı Riot Games şirketi, animasyon konusunda bu güne kadar çok başarılı işlere imza atmış ve harika şeyler ortaya koymuştur. Bu dizi özelinde de animasyon kalitesinin baş döndürücü olduğunu söyleyebilirim. Karakterlerin duygularını gerçeğe yakın yansıtabilen bir animasyon stili var. Bunun yanında atmosfer oluşturmada da çok iyi iş çıkarılmış. Yani bir bakıma sinematografisi yüksek bir yapım diyebilirim.
Yine animasyon departmanı gibi seslendirme ve müzikle de uğraşan apayrı bir departman bulunuyor Riot şirketinde. Diziden önce oyun içi karakter seslendirmeleri olsun çıkardıkları albümler olsun yine burada da güzel işler ortaya koymuşlardı. Burada da seslendirmelerin kuvvetli olduğu ortada. Bunun yanında müzik kullanımı da ortalamanın gayet üzerinde bence.
Ayrıca ben diziyi hem orijinal dilinde hem de Türkçe dublajlı olarak izledim ve en az orijinali kadar Türkçe dublajında da ortalama üstü iş çıkarıldığını söyleyebilirim.
Runeterra Evreni
Neredeyse on iki yıllık bir oyun olan LoL‘ün evreni hakkında bugüne kadar kısa kısa ve çok az şey öğrendik diyebilirim. Evrenin ne kadar büyük ve karakterlerin ne kadar fazla olduğu düşünüldüğünde artık Arcane gibi dizilere ihtiyaç olduğu ortadaydı. Şuna eminim ki bu dizinin haricinde evrenden başka hikayeleri izleyeceğimiz diziler filmler de yapılacak ve popüler kültür içerisinde yerini rahatça bulacak.
Toparlamak gerekirse ben bu dizi için heyecanlıydım ve ilk sezonu izlememe rağmen hala heyecanım sürüyor. İzlemeyen varsa kaygılarını bir kenara bırakıp güzel saatler geçirebilirler buna garanti veriyorum. Çok dallı budaklı bir inceleme oldu ama değinmem gerektiğini düşündüğüm konulardı. Bir başka incelemede görüşmek dileğiyle, hoşça kalın.