Marvel‘ın en yeni ve çok beklenen filmi Spider-Man: No Way Home bugün itibariyle sinema salonlarında yerini aldı! İnternet üzerinde hakkında bir çok teori ve sızıntısı paylaşılan yapımı sizlerle birlikte köküne kadar incelemek istiyoruz. Fakat incelemeye geçmeden önce şunu hatırlatmak isterim ki metinde bolca spoiler bulunuyor. Ona göre okuyup, okumayacağınıza karar verin lütfen. Hadi başlayalım…
Spider-Man: No Way Home Film İncelemesi
Spoiler uyarısı koyduğumu tekrar hatırlatarak şu anda sadece şu 7 kelimeyi söyleyip üstümdeki büyük bir yükten kurtulmak istiyorum. Tobey Maguire ve Andrew Garfield filmde varlar! Evet, gerçekten de varlar. Şimdi rahatladığıma göre filmi güzelce incelemeye başlayabilirim herhalde.
Film tamda Spider-Man: Far From Home’da bıraktığımız yerden başlıyor ve öylece devam ediyor. Mysterio’nun ölümünden sorumlu tutulan Spider-Man kimliğinin Peter Parker’a ait olduğu öğren insanlar karakterimize ve aynı zamanda sevdiği insanlara tepki yağdırmaya başlıyorlar. FBI’da işin içerisine dahil olarak Peter, MJ, Ned, May ve Happy’i tutuklayıp derin bir sorgulayış gerçekleştiriyor. Ekip her ne kadar tutuksuz bir şekilde yargılansa da Peter’ın üzerine büyük bir yükün bindiğini gerek karakterin senaryo üzerindeki derinliğinden gerek de Tom Holland’ın filmde sergilediği şahane oyunculuk sayesinde iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Tabi bu etkiye müziklerinde oldukça bir katkısı oldukça var.
Tutuksuz yargılanmadan sonra bir avukatın da desteğiyle Peter’ın üzerindeki suçlar kaldırılmaya çalışıyor. Ve bu avukatın da tıpkı filmden aylar öncesinde tahmin edildiği gibi Matt Murdock yani Daredevil olduğunu görüyoruz. Çizgi romanları takip edenlerin de bildiği gibi Peter ve Matt ortak ideallere ve Kingpin gibi birçok ortak düşmanlara sahip olan arkadaşlar. Altta bulunan butondan karakteri tanıyabilirsiniz.
Daredevil Kimdir? | ListeMatt’i Peter’ın üzerindeki suçlamaları düşürmesi için yaptıkları sohbetten sonra bir daha görmüyor ve Peter’ı okulundaki son gününe uğurluyoruz. Karakterimiz burada da kimliğinin açığa çıkmasının ağırlığını yaşıyor ve MJ ve Ned ile devamında üniversite başvurularını yapıyorlar. “Son yaşanan olaylar sebebiyle” istedikleri üniversitelere kabul edilmeyen üçlümüz Peter’a “her ne olursa olsun her zaman yanındayız ve seni hiçbir üniversiteye tercih etmeyiz” mesajını veriyorlar fakat Peter yaşanan her şeyden kendini sorumlu tutup Doctor Strange’e giderek Spider-Man’in kim olduğunun unutulmasını sağlayacak bir büyü yapması için yardım istiyor. Ve evrenin koruyucusu, Wong’dan sonra ki yüce büyücü, olacak hiçbir şeyi umursamayıp Peter’ın bu isteğini kabul ediyor. Peter’ın son dakika “bu da beni tanısın, mj beni unutmasın” tavırları Strange’in yapmaya çalıştığı büyüyü etkiliyor ve paralel evrenlere giriş yapıyoruz. (Buradan sonrasında film hakkında aşırı detaylara girmeyeceğim çünkü ya zaten buraları izlediniz ya da izleyeceksiniz)
Evet, paralel evrenlerin kapısı açıldıktan sonra Peter’ın Spider-Man’i ile ilk karşılaşan Sinister Six üyesi Dr. Otto Octavius oluyor. Devamında da Willem Dafoe’in canlandırmış olduğu Norman Osborn’un Green Goblin’i, Lizard, Electro ve Sandman; Strange’in büyülü hapishanesini boyluyorlar. Peter bu noktada kötü karakterlerimizi eğer ki Strange’in yaptığı büyü ile geri gönderirlerse öleceklerini fark ediyor ve Strange’in büyüyü yapmasını engelleyip, hatta onu alt edip hepsini iyi yola çekmeye çalışmaya çalışıyor.
Peter tüm Sinister Six üyelerine tek tek yardımcı olmak üzereyken ekipteki herkes Green Goblin’in manipülasyonuna gelip yeni evrenin tadını çıkartmak için kaçıyorlar. İşte tam olarak bu sekansta May hala Peter’ı kurtarmaya çalışırken Green Goblin tarafından öldürülüyor. Ve ölmeden önce, hepimizi karanlığa sürükleyen o epic repliği bir de May haladan duyuyoruz:
“Büyük güç, büyük sorumluluk getirir.”
May’in ölümünden sonra Empire State binasına kaçan Peter, MJ ve Ned’in portal açarak getirdikleri Tobey Maguire ve Andrew Garfield’ın Spider-Man leri ile yan yana geliyor. İşte tam bu sekans, bana göre eminim ki Spider-Man sever siz izleyiciler için de Marvel tarihinin en dramatik sahnesini içerisinde barındırıyor. Tobey ve Andrew, Yani Spider-Man 1 ve Spider-Man 3 Peter’a aslında ne kadar çok benzediklerini, hepsinin acılar çektiklerini ama büyük işler başardıklarını hatırlatıyorlar ve bu üçlü bizim kötülere ölmemeleri için yardım edip evlerine dönmelerini nasıl sağlayacaklarının planlarını yapmaya başlıyorlar.
Spider-Man 1 yani Tobey’in ağları nasıl çıkarttığı tartışmasından tutun, Andrew’ın Gwen’inin ölümüne kadar her detay final savaşından önce konuşuluyor, gülünüyor ve ağlanıyor. Geldik finalde ki o efsane savaşa. 3 Spider-Man yan yana geliyor ve Sinister Six üyesi tüm kötü karakterlerimize hazırladıkları ilaçları uygulayıp onları iyi yola çekiyorlar. Tom bu sıralar May’in intikamını almak için Goblin’i öldürmek üzereyken Tobey bunu engelleniyor ve ölmemek üzere bir bıçak darbesi alıyor. Sonrasında da zaten hazırlanan ilaç Goblin’e de uygulanıyor ve Norman geri dönüyor.
Tüm bu olaylar yaşanırken, Strange tabi ki de bir kenarda oturup neler olduğunu izlemiyor. Yaptığı büyü öyle bir patlak veriyor ki diğer tüm paralel evrenlerdeki Peter’ı tanıyanlar bizim evrene gelmek üzereyken Peter çok büyük bir fedakarlık yapıyor ve Strange’e büyüyü tamamlatıp Örümcek Adam kimliğini herkesin unutmasını sağlatıyor. “MJ, Ned, Happy kısacası Peter’ı önemseyen herkes dahil”. 3 Spider-Man ve liseli üçlü vedalaşıyor sonrasında da Peter’ın Spider-Man’e dönüştüğünü anladığımız final sekansına geçiş yapıyoruz.
Peter, Ned ve MJ’e gerçek kimliğini tekrar hatırlatmak için gittiğinde MJ’in alnındaki ondan kaynaklı yara izini görüyor ve tıpkı bir Spider-Man gibi “onlara bir daha zarar gelmesin” tavrıyla kendini kimseye göstermeden ortadan kayboluyor. Herkesin hafızasından silinen Peter, yalnız başına üniversite hayatına başlıyor. Tamamen yalnız ve tamamen yeni, şahane ötesi mükkemmel, ekstra mükemmel, esktra ve ekstra mükemmel kostümü ile.
Spider-Man: No Way Home; yeri geldiğinde kahkahalara boğan, bazen ağlatan, bazen umut veren şahane bir film olmuş. Başta Tom Holland olarak tüm oyuncuların rollerini şahane bir şekilde canlandırmaları, şahane müzikler, hikayenin işleyişi her şeyiyle şahane bir film… Ve rbana göre “Marvel’ın EN İYİ FİLMİ” olarak da anılmayı hak ediyor.
After Creditler
Geldik filmin heyecan dolu After Credit sahnelerine. İlk After Credit sahnesinde; Venom: Let There Be Carnage filminin yine credit sahnesinde Venom ve Eddie’nin Spider-Man evrenine geldiklerini hatırlarsınız. Eddie bir barmen aracılığıyla neler olduğunu çözmeye yeni yeni çalışırken Strange’in büyüyü tamamlaması ile kendi evrenlerine geri dönüyorlar. Fakat Venom tıpkı Carnege misali burada bir spermini bırakarak burada olası bir symbiot bırakıyor. Bu symbiotu Tom’un gelecek üniversite üçlemesinde Spider-Venom olarak görecek olmamız olasıdır. Bu konu hakkında ilerleyen zamanlarda detaylı bir metin gelecek. Takipte kalın :)
Geldik ikinci credit sahnesine. Burada Doctor Strange in the Multiverse of Madness filminin fragmanı gösteriliyor. Bu fragman hakkında da yakın zamanda apayrı bir metin gelecek. Çünkü konuşulacak çok şey var…
MCU içerisinde geçen 2 filmden sonra Tom Holland’ın Spider-Man’i bu filmde karakterine tam anlamıyla oturuyor ve onun büyüdüğünü biz izleyiciler olarak da hissedip göğsümüzü kabartıyoruz diyebilirim. Yıllar boyu Marvel severler tarafından oluşturulan “En İyi Spider-Man Tobey’dir”, “En İyi Spider-Man Andrew’dır” algısı bana göre bu filmde tamamen kırıldı. “En iyi Spider-Man” nedir ki hem? Sonuçta süper kahramanlar bizlerin içine umut serpiştiren, belki yaşam sevincimizi arttıran, hayata daha pozitif bakmamızı sağlayan kişiler değil midir? Spider-Man’i gerçekten de Spider-Man yapan şey bu tanımlar değil midir? “En iyi Spider-Man” tartışmamızı bir kenara atıp, sadece bu şahane senaryoya filme odaklansak.
Film hakkında düşüncelerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın. Bir sonraki metinimizde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın…