1. Anasayfa
  2. Film

Barbie İncelemesi: Her şey Olmak, Hiçbir Şey Olmaktadır

2023'ün en çok beklenen filmlerinden birisi olup, Oppenheimer ile aynı gün vizyona giren Barbie filmi bugünkü inceleme konusu olarak sizlerle!

Barbie İncelemesi: Her şey Olmak, Hiçbir Şey Olmaktadır
0

Greta Gerwig‘in yönetmen koltuğunda oturduğu, Oppenheimer‘ın da yer aldığı 2023’ün çok beklenen filmlerinden bir diğeri Barbie artık sinemalarda! Margot Robbie, Ryan Gosling, Emma Mackey gibi yıldız isimlerin kadrosunda yer aldığı filmi derinlemesine inceleyelim.

thumbnail
Önerilen Yazı
Barbie İzlemeden Önce Bilmeniz Gerekenler

Barbie İncelemesi

Barbie İncelemesi - Her şey Olmak, Hiçbir Şey Olmaktadır - Sinema Hanedanı

Barbie aynı anda her şey olmaya çabalarken gün sonunda hiçbir şey olamayan bir filme dönüşmüş. Köşe başı yerleştirilmiş olan sosyal mesajların çoğunu altını doldurmadan hızlı hızlı geçerken derinliğini ve elbette ki odağını kaybederek sığ bir film olarak sonlanıyor. Barbie’nin içine girdiği varoluşsal bunalımın zemini boşluklarla doluyken yaratıcısı ile bir araya gelerek anlamlamına kavuşması ise kolaya kaçılmış ve hiçbir duygu bulundurmayan klişe sayılabilecek bir sahneydi. Belki de müthiş pazarlaması ile vaad ettiği şeylerin hakkını vermeyerek iki yüzlü bir tutum sergilediğini bile söyleyebiliriz. Barbie markasını kirletmemeye çalışarak vahşi erkek egemen Marlett şirketini sadece aptal erkekler ordusu olarak gösterilmesi (aynı durum Ken’ler için de geçerli) ise etliye sütlüye karışmadan yapılan eleştirilerin sadece biriydi.

Doğrusu Barbie filminden çıkarken kafam karışıktı. Bunun nedeni de filmin tam olarak bize ne söylemek istediğinden ve bunu da nasıl söyleyeceğinden emin olamamasından kaynaklandığını düşünmekteyim. Film boyunca senaryonun ordan oraya kalem değiştirdiği gibi yoğun bir inanışa da sahip oldum.

Barbie incelemesine devam ediyorum. Bana kalırsa Barbie, devasa reklamlaması (ki buna Oppenheimer’ı da gayet katabiliriz) ile mükemmel pazarlanmıştı. Öyle ki sinema salonunun yarıdan fazlası Barbie tişörtlü, pembe renkli elbiseler, çantalar ve bebek mavisi bluzlerle kaplıydı. Eğer erken kalkmakta zorlanmış olmasaydım pek ala ben de pembe bir elbise giyeceğimi şimdiden açık açık itiraf ediyorum. Yalnız bu durum film öncesi reklamlarla tat kaçırıcı bir hale geldi. Neden mi? Barbie’nin yeni oyuncakları, evleri, koleksiyon makyaj malzemeleri sunulurken, aynı zamanda “aslında siz çirkin değilsiniz estetiğiniz eksik” reklamı ve benzerleri aslında en başından beri harika kurgulanmış bir kapital piyasanın parçasıymışımngibi hissettirdi. Hele ki film ide kadınların (insanların) “kusurlarıyla” da güzel olduğu inanışı işlenirken. Bu arada, gerçekten filmde bu işlendi mi? Hiç sanmıyorum…

Barbie İncelemesi - Her şey Olmak, Hiçbir Şey Olmaktadır - Sinema Hanedanı

En başta Greta Gerwig ve Noah Baumbach’in isimlerini Barbie projesinde duyunca havalara uçmuştum çünkü bu iki ismin Barbie “markasına” bambaşka bir bakış açısı katabileceğine inanıyordum. Yalnız saatler evvel filmden çıkmış biri olarak filmin şahsımca oldukça başarısız oluşu beni hayretler içine düşürmüş durumda.
Film bizi her şeyin başlangıcında “ilkel” çocukların kurtarıcısı olarak Barbie ile tanıştırıyor. Oyuncak bebeklerin tombul, saçsız bebeksi yapıları küçük kızlar tarafından ezilirken Barbie’nin ince uzun kusursuz bacakları adeta bir tanrıça edasıyla yerine örnek alınmak adına dimdik duruyor. Gözlüklü tatlı kızımızın gördüğü güzellik karşısındaki hayranlığı ise düşündürücü. Film bu durumu bize annelik kavramına (bakım vericilik) sıkışmış olan oyun dünyasını yıkmanın bir kurtarıcı işlevi olarak gösterse de Margot Robbie’nin dev versiyonuyla temsil ettiği kapital sermaye, ideoloji ve tüketimin övücülüğü bir tek bana korkutucu gelmiş olamaz? Zira filmde sadece bir iki yerde ”Barbie, mükemmel bir kadının nasıl olması gerektiğinin simgesi” dayatmasından dolayı eleştiriliyor algısı yapılsa da film tam olarak bu algıyı ne kötülüyor ne de değiştirmeye çalışıyor. Örnek vermek gerekirse filmde Barbie’nin girdiği bunalım sırasındaki yeterince güzel olmadığı algısı (aslında zaten mükemmel olmak zorunda değilsin denilirken) dördüncü perdenin ansızın delinip ama bak Margot da taş gibi şimdi denmesi ile “Allah’ım gördüklerim halis mi?” dedim. Çünkü film işin sonunu yine mükemmel ve güzel olmanın devamlılığına bağlıyor. Film bu vaziyette durmadan tükürdüğünü yalar vaziyette bir ileri bir geri ilerliyor. Karakterlerin oyuncak bebek olmalarından dolayı mı bilemiyorum ama iç hesaplaşmalarının altının boşluğu, motivasyonlarının allak bullaklığı filme hiç ekstra katman katmıyor.

Film kendi içerisinde kopukluklarla devam ederken, oluşan her düğümün de puf diye çözümlenişi de benim adıma oldukça kötü bir deneyimdi. Şirketin endişesinin altının doldurulmaması çok zayıftı. Şahsımca asıl malzemenin çıkması gereken yerin orası olması gerektiğine inanıyordum. BarbieLand’de ne olursa olsun (ister Ken’ler başa geçsin, ister bunalımlı Barbie yeni moda olsun) satış hiçbir şekilde düşmüyor tam tersine patlama yaşanıyordu. Bu durum zira güzel bir eleştiri olsa da patronun sadece para için mi tüm bu uğraş demesi- ahanda şimdi asıl hikaye başlıyor dedirtirken bu defterin direkt o sahne ile kapanıp unutulmak üzere bir daha açılmaması oldukça utanç verici. Zira zaten BarbieLand’in neden bir ütopya değil de distopya olabileceğinin cevabı orada yatıyor. (Gerçekten de Barbie’ler özgür ve her istediklerini yapabiliyorlar mı?) Neden Barbie ve Ken aynı geliri getiriken başrol oyuncusu Barbie olmak zorunda? Filmin en azından bunu sormasını beklerken – hiçbir şey sorup anlatmadığı gibi biz oyuncakların da duyguları vardır ya ile bitmesi. Sosyal ya da eşitlikçi feminen bir kurtuluş olmadan sonlanması (şirket istediğini elde etti!!) eğer kasıtlı yapıldıysa gayet yerinde çift anlamlarla dolu günümüz dünyasının acımasızlığını göz önüne seriyor.

Barbie İncelemesi - Her şey Olmak, Hiçbir Şey Olmaktadır - Sinema Hanedanı

Klasik Barbie’miz madem insan olabiliyordu da şirket buna başta karşı çıkıp neden sonradan (duygulanıp?) vazgeçti anlamak çok zor. Zira Barbie’miz kurtuluşuna ererken diğer Barbie’lerin gözükmeyen dev eller tarafından mutlu mesut yaşamak adına BarbieLand’de sorgulamadan hayata devam etmeleri benim için hiç de “isyan” değildi.

Barbie eleştirisine devam ediyorum. Bence, Barbie her şey olmalı. Barbie her şey olmalı ki hiçbir şey tam olarak olamasın. Doktor Barbie hastaları iyileştirebilir ama numaradan, Maceracı Barbie dünyayı dolaşbilir ama hayalcikten. Şirketin üstü kapalı istediği şeyin aslında Barbie figürünün oyuncak olmalı/oyuncu değil anlayışı gün sonunda amacına maalesef ulaşıyor… Ken mevsuzu hakkında ise uzunca yazacaktım (ataerkil düzen eleştirisi, komik ve yerli yerinde olan filmin nadir kısımlarındandı) ama bundan vazgeçiyorum. Çünkü film odaksız ilerlerken bu mevzu da oldu bittiğiyle kapandı.

Barbie İncelemesi - Her şey Olmak, Hiçbir Şey Olmaktadır - Sinema Hanedanı

Sonuç olarak bakın biz kadınlara dayatılan algıları yıkmak için film yaptık ama filmde bunu yapmadık aslında daha da Barbie’nin reklamını yaptık adlı bu film bu açıdan gayette yerinde bir çalışma olmuş. Ama parça parça sahneleri ele alırsak; en başta anlatmak istediğini – kadınl olmanın zorluklarını gayet iyi anlattığını söylemeliyiz. Özellikle de en çok etkilendiğim sahne patenle kayarlarken Barbie’nin “kendimi algılıyorum” demesiydi…


Barbie yorumlarım bu kadardı. Sizleri de Barbie film yorumlarını varsa bunları bizlerle paylaşmaya davet ediyoruz. Bir sonraki içeriğimizde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın!

7.7
Barbie

2023'ün en çok beklenen filmlerinden birisi olup, Oppenheimer ile aynı gün vizyona giren Barbie filmi bugünkü inceleme konusu olarak sizlerle!

  • Yönetmenlik 9.5
  • Senaryo 6
  • Oyunculuk 7
  • Kurgu 7
  • Sinematografi 9

Korku filmleriyle büyümüş, sanatın her dalına aşık olan köşe ve blog yazarı. Kendisini ileride kitap sahibi olarak da görebilme ihtimalimiz var. Karga Prens olarak da biliniyor.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir